AHH...AHHH...BENİM TÜRK KARDEŞİM

07 Temmuz 2014


       Bu ülkede VATAN TOPRAĞI’NIN, BAYRAĞI’NIN, SANCAĞI’NIN ve TÜRK MİLLETİ’NİN ne olduğunu bilmeyen, istismar edilerek yönetilen o kadar çok insan var ki, gördükçe üzülmekten başka elinizden bir şey gelmiyor. Bu aklı-evveller her şeye inandıkları gibi, onları aldatanların da pek fazla bir şey bilmediğini birazcık dokununca görüyorsunuz.
Bir de çamur atmaya kalkışmak yok mu? YALAN söylemek yok mu? İşte buna tahammül bile edemiyorum.

 Yıllarca İttihat ve Terakki’ye, Mustafa Kemal Atatürk’e ve İsmet İnönü’ne söylenenleri  hâlâ dinlemiyor mu yuz.? Üstelik bunu birde ülkeyi yönettiğini zanneden zat söylüyorsa!

      Bugün izin verirseniz unutulmuş gibi gösterilen ve de çarpıtılan olayları tarih tarih yazalım. Bakalım kim doğru, kim YALAN söylüyor. Kim halkını nasıl aldatıyor?

     Aşağıda aktarmaya çalışacağım kronolojiyi lütfen dikkatle okuyunuz. Atatürk ve İsmet İnönü’nün doğumlarından yaklaşık YÜZ YIL öncesinden başlıyorum. Zira yıllardır II. Abdülhamid pazarlamacılığı yapanlar, ATATÜRK ile mukayeseye kalkışanlar, II. Abdülhamid tahta çıktığında henüz ATATÜRK ve İNÖNÜ’NÜN doğmadığını dahi bilmeyenler ve de bildiği halde TÜRK MİLLETİNİ ALDATANLARIN yüzsüzlüğünü anlamanız için; 1881’den itibaren her tarih için ATATÜRK kaç yaşındaymış? 1884’den itibaren İNÖNÜ kaç yaşındaymış? diye, lütfen kendinize sorunuz.

Ocak       1774         I.  Abdülhamit’in Tahta Çıkışı,
                1783         Rusya’nın Kırım’ı İlhakı
                1787         Osmanlı-Rus Savaşı
                1788         Yılan Adası Savaşı
                1789         Rusların Özi Kalesini Alması
Nisan       1789         I. Abdülhamit’in Taht’tan İnişi
Nisan       1789         III. Selim’in Tahta Çıkışı
                1790         Kili ve İsmail Kalelerini Rusların Alması
                1799         El-Ariş ve Gazze’nin Kaybedilmesi
                1804         Sırp İsyanları
                1806         Osmanlı-Rus Savaşı
                1806         Edirne Vakası
                1807         İlk Defa Vahabiler tarafından Haccın Engellenmesi
Mayıs      1807         III. Selim’in Taht’tan İnişi
Mayıs      1807         IV. Mustafa’nın Tahta Çıkışı
                1808         Yeniçeri Ayaklanması
Temmuz  1808         IV. Mustafa’nın Tahtan İnişi
Temmuz  1808         II.  Mahmud’un Tahta Çıkışı
                1821         Eflak ve Mora’da Rum İsyanları
                1827         Osmanlı-Mısır Donanmasının Yakılması
                1828         Osmanlı-Rus Savaşı
                1829         Yunanistan’ın Bağımsızlığı
                1830         Cezayir’e Fransızların Saldırısı
                1832         Mehmed Ali Paşa İsyanı
                1832         Mısır Kuvvetlerinin Konya’da Osmanlı’yı yenmeleri
                1833         Mısır Kuvvetlerinin Kütahya’ya İlerleyişi
                1839         Nizip Savaşı
                1839         Tanzimat Fermanı’nın İlanı                 
Temmuz  1839         II.  Mahmud’un Tahtan İnişi
Temmuz  1839         Abdülmecid’in Tahta Çıkışı
                1856         Islahat Fermanı
                1857         Cidde Olayları
                1858         I. Karadağ Harekatı
                1860         Lübnan ve Suriye Olayları
Haziran    1861         Abdülmecid’in Tahtan İnişi
Haziran    1861         I.  Abdülaziz’in Tahta Çıkışı
                 1862        2. Karadağ Hareketi
                 1866         Girit İsyanları
Mayıs       1872         CEMAL PAŞA’NIN DOĞUMU
………     1874         TALAT PAŞA’NIN DOĞUMU
                 1875         Osmanlı Maliyesi’nin İflası
                 1876         Bulgar İsyanları
Mayıs       1876         I.  Abdülaziz’in Tahtan İnişi
Mayıs       1876         V.  Murad’ın Tahta Çıkışı
                 1876         Karadağ’ın Osmanlı’ya Savaş İlanı
Ağustos    1876         V. Murad’ın Tahtan İnişi
Ağustos    1876         II. ABDÜLHAMİD’İN Tahta Çıkışı
                 1876         Meşrutiyetin İlanı
                 1877         Osmanlı – Rus Savaşı
                 1878         Ayastefanos ve Berlin Antlaşması
                 1878         Sırbistan, Karadağ ve Romanya’nın Müstakil Devlet Olmaları
                 1878         Bulgaristan Prensliğinin Ortaya Çıkması
                 1878         Ermeni Meselesinin Zuhuru
                 1878         Kıbrıs’ın İngiltere Tarafından Alınması
                 1878         Makedonya Meselesinin Çıkışı
                 1881         Mısır’ın İngilizler Tarafından İşgali
Mayıs       1881         MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN DOĞUMU
Kasım       1881         ENVER PAŞA’NIN DOĞUMU
Eylül         1884         İSMET İNÖNÜ’NÜN DOĞUMU
                 1885          Doğu Rumeli’nin Bulgaristan Tarafından İlhakı
                 1889          İttihat ve Terakki’nin Kurulması
                 1894          Sason Ermeni Olayları
                 1895          İstanbul Ermeni Olayları
                 1896          Ermenilerin Osmanlı Bankası Baskını
                 1902          Yemen İsyanlarının Başlaması
                 1902          Cum’a-ı Bala Ayaklanması
                 1905          II. Abdülhamid’e Ermenilerin Bombalı Saldırı Düzenlenmesi
                 1906          Akabe Olaylarının Başlaması
                 1908           II. Meşrutiyetin İlanı
                 1908          Bosna-Hersek’in Avusturya-Macaristan Tarafından İlhakı
                 1908          Girit Rumlarının Adayı Yunanistan’a Bağlaması
                 1909          Adana Ermeni Olaylarının Başlaması
                 1909          31 Mart Olayı
Nisan        1909           II. ABDÜLHAMİD’İN Tahtan İnişi
Nisan        1909           V. Mehmed’in Tahta Çıkışı
                 1910           Arnavutların Ayaklanması
                 1911            İtalya’nın Trablusgarp ve Bingazi’ye Saldırması
                 1912             Osmanlı-İtalya Savaşı
                 1912             Balkan Savaşı
                 1912             Trablus, Bingazi, Rodos, ve 12 Adaların İtalya Tarafından Alınması
                 1912             Arnavutluk’un İstiklalini İlanı
                 1913              Bab-ı Ali Baskını
                 1913              II. Balkan Savaşı
                 1914              I. Dünya Savaşının Başlaması
                 1914              Osmanlı-Rus Savaşı
                 1914              Osmanlı’ya, İngiltere ve Fransa’nın Savaş İlanı
                 1914              Mısır’ın İngiltere Himayesinde Krallığını İlan Etmesi
                 1915              Ermeni Tehciri
                 1917              Sina ve Filistin Cephelerinin Çöküşü
Ekim         1918              Mondros Mütarekesinin İmzalanması
                 1918               İtilaf Devletlerinin İstanbul’u Teslim Alması
Temmuz   1918               V. Mehmed’in Tahtan İnişi
Temmuz   1918               VI. Vahideddin’in Tahta Çıkışı
                 1919               Yunanların İzmir’i İşgali ve Anadolu’ya İlerlemeleri
                 1919               MUSTAFA KEMAL’İN Samsun’a çıkışı
                 1919               Erzurum ve Sivas Kongreleri
                 1920               Misak-ı Milli’nin İlanı
                 1920               İtilaf Devletlerinin İstanbul’da Resmi Dairelere Girişi
                 1920               İstanbul Hükümetin SEVR Antlaşmasını İmzalaması
                 1921               I. İnönü Muharebesi
                 1921               SAKARYA Meydan Muharebesi
                 1922               BAŞKOMUTANLIK Meydan Muharebesi
                 1922               İZMİR’İN Kurtarılışı
                 1922               MUDANYA Mütarekesi
Kasım       1922               VI. Vahideddin’in Tahtan İnişi
29 EKİM  1923               TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN KURULUŞU

      Buradan tekrar sizleri, 1920 ANKARA’SININ TBMM götürüyorum. Meclis’in o günlerde yaptığı GİZLİ CELSELER’DE Kİ; MUSTAFA KEMAL PAŞA HAZRETLERİNİN konuşmalarından küçük küçük bölümleri de bilgilerinize sunuyorum:

  ‘’  TBMM İkinci İn’ikat 24 Nisan 1336 Cumartesi, Dördüncü celse de;
 
    Mustafa Kemal Paşa Hazretleri’nin ahvali dâhiliye hakkında beyanatı.

    MUSTAFA KEMAL PAŞA HAZRETLERİ (Ankara) – Efendim mufassal maruzatım meyanında mesaimize saha olan mıntakanın hududunu işaret etmiştim. (…..)

     Bittabi selâmet ve necat için yegâne müracaat ettiğimiz memba kuvayi ÂLEMİ İSLÂMİYET olmuştu. ÂLEMİ İSLÂMİYET birçok noktai nazarlardan milletimizle, devletimizin istiklâlile yakından ve fevkalâde bir surette alâka merbutiyeti DİNİYESİ olmakla ve bu veçhile bütün ÂLEMİ İSLÂMIN manen bize muavin ve muzahir olduğunu zaten kabul ediyoruz. Düşmanların maddî kuvvetleri karşısında biz de bu manevî kuvvetlerin maddî tecelliyatına gelmek zaruretinde idik. Binaenaleyh evvelâ hududumuzla temasta bulunan mıntakadaki dindaşlarımızla temasa gelmek lâzım geldi. Ondan sonra şarkta Kafkasya milleti İSLÂMİYESİ ve garpte Garbî Trakya; bunların hepsile muhtelif surette münasabata girişmiş bulunuyoruz. (….)

      …Bittabî MAKAMI MUALLÂYİ HİLÂFETE karşı olan merbutiyetleri cümlemiz gibi bütün EHLİ-İMAN için bir vazifei MUKADDESE idi. (….) (s,2)

      …Ancak nazarı dikkati âlinizi celbederim ki HALİFEİ MUKADDESİMİZ Efendimiz Hazretleri EDAYİ SALÂT için CAMİYE gittikleri zaman kendilerini muhafaza eden kıtaatı askeriye İSLÂM askeri değildir. İngiliz askeridir. Bu şeraiti elimeye duçar olmuş olan Padişahımızla hususî temas dahi mümkün olamaz. (….) (s, 9)’’

    ‘’  TBMM Sekizinci İn’ikat 1 Mayıs 1336 Cumartesi, Dördüncü Celse;

      REİS – Söz Mustafa Kemal Paşa Hazretlerinindir.

     MUSTAFA KEMAL PAŞA (Ankara) – Efendim, vaziyeti dâhiliyemiz hakkında arzu malûmat etmemi emir buyurmuşsunuz. (…..)

     Yalnız bendeniz şimdiden arzetmek istiyorum ki; VATANIMIZIN hiçbir parçasını kimseye hediye etmek niyetinde değiliz. (…..) (C.4. s, 8)’’

    ‘’  TBMM Yirmi Altıncı İn’inkat 3 Temmuz 1336 Cumartesi, Üçüncü Celse;

      MUSTAFA KEMAL PAŞA HAZRETLERİ (Ankara) – Muhterem efendiler; Yunan ordusunun taarruzuyla hâsıl olan vaziyetin bütün arkadaşlarımın fevkalâde müteessir olduğunu takdir ediyorum. (…..)

     Filân noktada ve filân derede ve filân köydeki kuvvet, düşmanın geçmesine müsaade etmeseydi, bu felâket başımıza gelmezdi diye düşünmek doğru değildir. TARİHTE YARILMAYAN CEPHE YOKTUR. Yarılmayan cepheler kuvvetli ve kuvveti tamamen mütenasip olan dar cephelerdir. Böyle yüz kilometrelik bir cephe üzerinde ufak bir kuvvetin müdafaa etmesini kabul etmek bütün muhakematımızı hataya sevkeder. (…..) (C:3, s, 69)

      Binaenaleyh onların arzuları hilafında bir şey yapmayı biz de arzu etmeyiz. Bize kat’î olarak muayyen olan bir şey varsa o da hududu millî dâhilin de Kürt, Türk, Lâz, Çerkes vesair bütün bu İslâm unsurlar müşterekülmenfaadır. Beraber çalışmaya karar vermişlerdir. Yoksa hiçbir vakit başka bir noktai nazar yoktur; arzuyu vicdanî ile uhuvvetkârane ve dindarane bir vahdet vardır. (……) (C:3 s,73)

     …En son aldığımız telgrafta Ferit Paşa ve kabinesi heyeti murahhasanın üç gün evvel sulh muahedesini imzaladıkları işitilmiştir. Malûmu âliniz Ferit Paşa zaten, sulh muahedesini imza etmek için mevkii iktidara gelmiştir. Fakat yalnız imza kâfi değildir. Onun tatbiki de lâzımdır. Ferit Paşanın bütün dâhilî isyan teşebbüsatı neticesiz kaldı ve mağlup oldu ve itilâf hükûmeti Ferit Paşa’ya dediler ki işte sulh şeraitini tatbik için istediğiniz kuvveti biz sana veriyoruz: İşte Yunan ordusu…

      Binaenaleyh asıl düşman İngilizlerden evvel Ferit Paşa ve rüfekası ve himaye edenlerdir. (C:3 s, 74)’’

   ‘’   TBMM Yetmiş İkinci İn’ikat, 25 Eylül 1336 Cumartesi, İkinci Celse;

      MUSTAFA KEMAL PAŞA HAZRETLERİ (Ankara) – (……) Bundan sonra ihtiyacat bizi icbar ettikçe birçok mevaddı kanuniye şeraiti lâzımesiyle isdar olunacaktır. HİLÂFET ve saltanat mahfuziyeti zaten birinci esasımızdır. Hakikaten düşündüğümüz halâsı hakikiye vusul için, arzettiğim veçhile MAKAMI HİLÂFET ve saltanat olan merbutiyemiz birinci esasımızdır. Bu İSLÂM dünyasının istinatgâhı olan rabıtai hakikiyesini tesise birinci derecede medar olan bu makamı ihmal etmek hiçbir vakitte kârı akıl değildir. Ve bunu bizden zorla almak mümkün değildir. Gayeye vusul için arzı ihtiyaç ve iftikar eylediğimiz kuvvetler birinci derecede İSLÂM dünyasıdır. (……) (C:2 s, 135)’’

      Artık ‘’Ah..Kardeşim..Ahh….Bunlar var ya!’’ diye başlayan konuşmaları, inanıyorum ki, bir oturup-kırk düşünerek dinleyeceksiniz.!

      Ramazan ayının hepiniz için bereket dolu geçmesini, her ‘’Mü’min’’ kardeşimizin sağlıkla Ramazan Bayramına ulaşmasını diliyorum. Ahh…Ahhh…Benim Türk Kardeşim..


KAYNAK: TBMM GİZLİ CELSE ZABITLARI
              Türkiye İş Bankası Kültür Yayınlar

Kenan Mutlu Gürses


Kenan Mutlu Gürses © 2011 - 2024 Her hakkı saklıdır. Başa Dön