"BÜYÜK YALAN" ve ŞÜKRÜ SERVER AYA

31 Ağustos 2017


      21 Ağustos 2017 günü, benim için çok anlamlıydı. Aynı değerleri paylaştığım, O’nun kadar kapsamlı olmasa da, aynı konuda çalıştığım, yazılarını takip ettiğim, saygıdeğer bir büyüğümle tanıştım, onurlandım.

      Bir süre sohbet ettik. Bitmeyen heyecanı ile sayısız bilgi ve belge dolu dosyalarına baktık. Üzüntülerini, kaygılarını, yaşadığı duyarsızlıkları anlattı. “Ermeni soykırımı” yalanlarını, yabancı kaynaklarda ki belgelere ulaşarak, konferanslarla, makalelerle ve İngilizce, Almanca ve Türkçe yayınladığı kitaplarda, nasıl ortaya çıkardığını ifade etti.

      Devletin, ilgili kurumlarının vurdumduymazlığı, bazı üniversitelerin Ermeni yalanlarına maşa oluşları karşısında ki elemlerini dile getirdi. Anlamak ve defalarca saygı duymak için, dinlemek, o azmi hissetmek için bir gün yazdığı “fırçalama namesini” okumak gerekir.

      Seksen sekiz yıllık bir ömre sığdırılan bunca emeği, Temmuz 2017 de “BÜYÜK YALAN” kitabıyla taçlandırıyor Sayın Şükrü Server Aya. Sizlerle, kitabın “ÖN BİLGİ” ve “SON SÖZ” satırlarını paylaşmak istiyorum.

      Sayın Şükrü Server Aya’nın “BÜYÜK YALAN” kitabını okumak, kitaplığınızda yer açmanız ayrı bir kazanç olacaktır. İngilizce mi, Almanca mı, Türkçe mi istersiniz? [saysa@superonline.com] adresinden talep etmeniz yeterli olacak, banka hesap numarası tarafınıza iletilecektir.

      Sayın Şükrü Server Aya’ya,  saygın ve sağlıklı hayatının, yeni eserlerle nice yıllar devam etmesini diliyorum.

      Bayramınız kutlu olsun…  


“ÖN BİLGİ”

     “ Bu araştırma genel halk ile siyasetçileri, yazar, ruhban, öğrenci, akademisyen ve ilgilileri rivayet edilen Ermeni Soykırımı hakkında inkâr edilemez belgeleri özetleyerek, 1915’lerin sonrasını kısmen aydınlatmayı amaçlamaktadır. Verilen bilgiler, saptırma hatta travestiler, belgelerle okura sunulmaktadır.

      Sunulan bilgi ve referanslara ilişkin (akademik) ayrıntılı bilgi-belge-açıklamalar aşağıda internet erişimi verilen İngilizce kitapta görülebilir, zira bu araştırmada özetlenen olayların ve belgelerin büyük bir çoğunluğu 2012’de yayınlanan bu İngilizce kitapta mevcuttur.

      Olay hülâsa olarak, savaşın gerektirdiği bir cephe boşatılması ve halkın savaş olmayan daha emniyetli bölgeye, tamamen stratejik nedenlerle geçici nakli; ön görülmemiş veya ciddi hazırlık ve yeterli koruma elemanı olmaksızın yapılan bu kitlesel tehcirde, yaşanılan ve savaşlarda sıkça rastlanan şekavet, yiyecek noksanlığı, hastalık gibi zorluklarla özetlenebilir.

      Halkı beyanatlar, haberler, kitap ve basınla aldatmak sanatı, şu veya bu ülkeye millet, ırk veya inanışa bağlı değildir, hatta bazen aktörler parlak kahramanlık jestleri ile sistemin etik çürümüşlüğünü de gizlerler. Neticede, mesele kimin daha hilekâr fakat becerikli olarak gerçekleri saptıra bilmesinde düğümlenir. Olayımızda da, kahramanlık hevesi ile dış ülkelerin kışkırtmalarına güvenenlerin kendi milletlerini perişan edişlerini gözlemlemekteyiz. Bu tür sorumsuz liderlerin, aslında büyük felaketleri yaratırken, nasıl kahramanlaştıklarını da göstermekteyiz. Sonuçta bütün bunlar Türk ve Ermeni vatandaşları büyük kayıplara uğratmıştır.”
http://armenians-1915.blogspot.com/2014/01/3432-free-book-genocide-of-truth.html
 

“SON SÖZ:
 
      Bu çalışma, doksan yıla yaklaşan yaşam süresi içinde Ermenilerle her zaman sıcak dostluklar yaşamış ve yaşamakta olan bir faniye aittir. Yazarın millî duyguları normaldir fakat insanî değerler ile kişilerin etik davranışına ait olanları çok derin ve köklüdür. Bu ve önceki kitaplar, dalgalanmalar ve değişik duygular içinde geçen, eşitlik ve dürüstlüğün erdem olarak en yüce değer tutulduğu bir hayatın içinde, kişisel mantık ve vicdanının tatmini için kaleme alınmıştır. Kim yalana doğruymuş gibi şahitlik yapmak ister?

      Bu araştırma, inançlı olduklarını göstermek isteyen kişilerin, bilim ve tarih yönünden ispatlanmamış inançların başkalarını da yaymak paylaşmayı kendilerine görev üstlenenlerin yaptığı faaliyetlerin olumsuz hatta felâket sonuçlarını sergilemektedir.

      Sade, dürüst, çalışkan mütevazı kişiler, genelde çok kurnaz ve eğitimli kişiler tarafından kandırılmakta, kötülükler uydurularak doğruların önü kesilmekte ve doğru olanın ancak onların gösterdikleri hakikat olduğu görüşü yaygın hale getirilmektedir. Bugünün moral ve etik değerleri, bir asır veya daha fazla öncelerine nazaran daha üstün seviyelerde değildir.

      Bu kitap ve içindeki “tamamı inkâr edilemez kaynak ve referanslar”, aynı şeyleri hisseden kişileri (doğuştan kontrolümüz dışında edinilen ırk, milliyet, inanç ve töre vs farklılıklarına bakılmaksızın) uyarabilir veya paylaşılabilirse, en yüksek ve saygın kişi veya merciler dâhil, çeşitli yönlerden gelen benzeri yalanlar, saptırmalar ve profesyonel şarlatanlıklarla karşılaşıldığında, ufak bir teselli olarak belki hatırlanabilir.

      Bu çalışma bir akademisyen veya profesyonel yazarın elinden değil, her hangi bir yardımı olmayan bir yaşlıdan çıkmıştır. Bu nedenle, kasıtlı olmayan ufak hatalara rastlanılırsa, okuyucunun mazur göreceği umulur. Şükrü Server Aya (İstanbul, Temmuz 2017)”
 

Kenan Mutlu Gürses


Kenan Mutlu Gürses © 2011 - 2024 Her hakkı saklıdır. Başa Dön