31 Mart 2020
Garip bir milletiz. Çektiğimiz acıları kalbimizin derinlerine atarken, hafızamızdan silinmelerine de engel olamıyoruz. Birtakım olaylara anlık tepkiler vererek, karşımıza gelecek olayların önünü, arkasını da pek hesap etmiyoruz. Mesela;
Ermenistan, işgal ettiği Azerbaycan Toprağı Yukarı Karabağ’da Cumhurbaşkanlığı ve Parlamento seçimleri yapacağını günlerce önce ilan ediyor. Seçim çalışmaları yapıyor. Biz sadece izliyoruz. “Ay bacayı aşıyor”. Nihayet DIŞİŞLERİ BAKANLIĞIMIZ aşağıda ki açıklamayı yayınlıyor.
No: 82, 30 Mart 2020, Ermenistan İşgali Altındaki Azerbaycan Toprağı Yukarı Karabağ'da 31 Mart 2020 Tarihinde Düzenlenmesi Öngörülen Sözde Seçimler Hk.
Azerbaycan’ın Ermenistan tarafından işgal altında tutulan Yukarı Karabağ bölgesinde 31 Mart 2020 tarihinde düzenlenmesi öngörülen sözde Cumhurbaşkanlığı ve Parlamento seçimleri, Yukarı Karabağ’da uluslararası hukuka aykırı mevcut durumun tek yanlı olarak meşrulaştırılması çabalarının bir tezahürüdür. Bu adım, BM Güvenlik Konseyi kararları ve AGİT ilkeleri dahil uluslararası hukukun açık ihlâlidir.
Yukarı Karabağ ihtilafına barışçıl çözüm bulunması amacıyla AGİT Minsk Süreci çerçevesinde görüşmelerin sürdüğü bir aşamada, işgal altındaki topraklarda sözde seçimlerin düzenlenmesi, barışçıl ve kalıcı çözüme yönelik çabaları baltalayan bir girişim niteliğindedir. AGİT Minsk Grubu dahil uluslararası camiayı bu seçimi tanımamaya davet ediyoruz.
Türkiye, Azerbaycan’ın egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün yeni bir ihlalini teşkil edecek bu gayrimeşru seçimleri tanımamaktadır. Türkiye, AGİT Minsk Grubu’nun bir üyesi olarak, Yukarı Karabağ ihtilafına adil ve kalıcı bir çözüm bulunması yönündeki çabaları desteklemeye devam edecektir. (http://www.mfa.gov.tr/no_82_-yukari-karabag-da-duzenlenmesi-ongorulen-sozde-secimler-hk.tr.mfa)
Konu hakkında yoruma, değerlendirmeye gerek var mı? Sözün bittiği noktadayız… Elin oğlu, her defasında ince mesajlar veriyor. Biz ya anlamıyor, ya da anlamak istemiyoruz!
Üç kısa örnek mi istersiniz! 2019 Yılında Osaka’da yapılan G20 Zirvesinde, ABD Başkanı Donald Trump, güya Türk heyetine övgüde bulunuyormuş gibi “Hollywood setinde bu kadar güzel insanı bir arada göremezsiniz” diyerek insanları güldürüyor. Susuyoruz. Hâlbuki donanımlı bir devlet adamı, iyi yetişmiş bir dışişleri mensubu, ABD’nin Latin Amerika Ülkelerine baskısını, bizim Madura’ ya desteğimizi de vurgulamak üzere, kendilerinden bir şey üretemeseler de, birazcık dış dünyayı takip ediyor olsalardı(!) Arjantinli yazar Jorge Luis Borges’in (1899-1986) şu ifadelerini; “TANGO VEDALARLA DOLUDUR” kullanarak –Mr. Trump,don’t you know that tango is full of goodbye? Do you ever meet Mr. Madura? diyerek cevap verilemez miydi?
Ocak 2020; Rusya Devlet Başkanı Vladimir Vladimiroviç Putin, Şam da EMEVİ CAMİİNİ ziyaret ediyor. Ancak 338 hafta önce bizi yönetenler; “İnşallah biz en kısa zamanda Şam’a gidecek, Selahaddin-i Eyyubi’nin kabri başında Fatiha okuyacak, EMEVİ CAMİİNDE namazımızı da kılacağız” dediklerini unutuyorlar. Hiçbir tepki verilmezken, beklenirdi ki, Türk-Rus görüşmelerinde, Tolun Oğulları, Sultan Melikşah, kardeşi Tutuş, Nureddin Zengi, Selahaddin Eyyüb-i, Sultan Baybars, YAVUZ SULTAN SELİM, Cezzar Ahmet Paşa, Mehmet Ali Paşa veya İbrahim Paşaya ait bir tablo, bir gravür toplantı salonunun önemli noktasında sergilenmiş olsaydı, günaha mı girerdik?
Ermenistan’ın Karabağ da yaptığı Cumhurbaşkanlığı ve Parlamento seçiminin, takvimlerde başkaca tarih kalmamacasına, özellikle 31 Mart 2020 de yapmış olmasının verdiği mesaj yok mu? Tam da hunharca gerçekleştirdikleri SOYKIRIMININ yıl dönümünde.
Biz garip bir milletiz… Zaferlerimizi kutlarken, acılarımızı hatırlayabildiğimiz kadarıyla dinî merasimlerle anmaya çalışmışız. Ne kadar anabildiğimiz ise apayrı bir tartışma konusudur. O merasimler Mevlit ve Kur’an-ı Kerim tilavetinin ötesine taşınamamış, konunun önemi tasavvufi değerlerle zenginleştirilmemiştir. Yaşanmış acıların unutulması ile gereken değerin yüklenmediği hafızamız, tarihimizin her safhasını bilmemizin eksikliğini doğurmuştur.
Bugün AZERBAYCAN KATLİAMI’NIN 102. Yıl dönümü. Kaç kişi hatırlıyor? Hatta 200 yıl, 300 yıl önce yaşanan acıları kim hatırlıyor? Hatırlanması gereken, Türklerin var olduğu bölgelerde, katledilen, soykırımına uğramış olmalarıdır. Onların AZİZ hatıralarıdır. Onların yaklaşık 200 yıldır, tarifi mümkün olmayan acılarıdır.
Tarih ve yaşanan uluslararası ilişkiler, ne yazık ki hamaseti kabul etmiyor. Acıların çıbanbaşı Rusya, günümüzde de bir adım geri atmıyor. Biz ise resme bakmayı bir tarafa bırakarak, “bahtımızın rüzgârına kapılıp” gidiyoruz.
14 Mayıs 1805 Karabağ Hanlığının Rusya’nın himayesini kabul etmesini, 1806 Osmanlı-Rus Savaşı’nı izleyen yıllarda yapılmış nüfus sayımında DAĞLIK KARABAĞ bölgesinde yaşayan 18563 aileden sadece 1559’unun yani % 8,4 ’ünün Ermeni olduğunun altını bugün de çizemiyoruz.
Acaba hangi devlet yetkilileri ve ilgili gibi görünenler; 28 Mayıs 1812 Bükreş, 7 Ekim 1826 Akkerman ve 10 Şubat 1828 tarihli Türkmençay ANTLAŞMALARININ tüm maddelerini okumuşlar mıdır? Revan ve Nahçıvan Hanlıklarının birleştirilmesiyle neler olmuştur? Azerbaycan Hanlıkları, 1828 de nasıl ortadan kaldırılmıştır?
Azerbaycan Türklerinin acıları, bugün paylaştığımız 31 Mart 1918 den ibaret değildir. 1886 Yılında Rusların, Ermeniler lehinde bütün müdahalelerine rağmen ZENGEZUR nüfusunun %45,7 TÜRKLER, % 24,8 Ermeniler, %29,5’ini diğer milletler oluşturmaktadır.
1828-1830 Rusya tarafından, ERİVAN ve GENCE’YE yerleştirilen 150.000 (YÜZ ELLİ BİN) Ermeni, ellerini-kollarını sallayarak mı Azerbaycanlıları yurtlarından çıkardılar?
1838; NAHÇIVAN’IN SEDEREK ve KERKİ Köyleri, Ruslar tarafından Ermenilere verilirken, kaç TÜRK öldürülmüştür?
Şubat 1905; Ermeni terör örgütleri BAKÜ, ERİVAN, ZENGEZUR, KARABAĞ, NAHÇIVAN ve diğer bölgelerde toplu katliamlar yaparak 50.000 (ELLİ BİN) Azerbaycanlı yok edilmiştir.
Ağustos 1905; Ermeni terör örgütleri ŞUŞA’DA 20 meskeni yakarak, 100 (YÜZ) den fazla Azerbaycanlı öldürülmüştür.
26 Aralık 1905; AĞDERE-UMUDLU köylüleri, AĞDAMA sığınmak için giderken, başında Avram Hampa’nın bulunduğu Ermeni çeteleri tarafından 500 (BEŞ YÜZ) Azerbaycanlı katledilmiştir.
Temmuz 1906; Ermeni teröristlerin, ikinci defa ŞUSA’YA saldırısında öldürülen Azerbaycanlı sayısı belirlenememiştir.
1918; ERİVAN’IN, dört bölgesinden 199 Azerbaycan Köyü katliama uğrarken, 135.000 (YÜZ OTUZ BEŞ BİN) Azerbaycanlı da göçe zorlanmıştır. Öldürülenlerin sayısı bilinmemektedir.
17 Mart 1918; Ermeni teröristlerince, URMİYE’DE 10.000 (ON BİN) den fazla Azerbaycan Türkü katledilmiştir. Takip eden günlerde, URMİYE, SALMAS, HOY, MAKU, ŞEREFHAN yakınlarında 100.000 (YÜZ BİN) den fazla Azerbaycan Türkü öldürülmüştür.
18 Mart 1918; ŞAMAHI’NIN 53 köyünde, 8.027 (SEKİZ BİN YİRMİ YEDİ), 4.190 (DÖRT BİN YÜZ DOKSAN), 2.560 kadın, (İKİ BİN BEŞ YÜZ ALTMIŞ), 1.277 çocuk (BİN İKİ YÜZ YETMİŞ YEDİ) Ermeni teröristlerce öldürülmüştür.
19-31 Mart 1918; BAKÜ’DE 18.000 (ON SEKİZ BİN) Azerbaycan Türkü, Ermeni teröristlerce katledilmiştir. Bununla kalmamış insan kıyımı, insan kırımı GUBA, KÜRDEMİR, LENKERAN, SALYAN, ŞAMAHI, da devam etmiştir. Bu Ermeni vahşeti karşısında 50.000 (ELLİ BİN) Azerbaycan Türkü hayatını kaybetmiştir.
1-9 Mayıs 1918; GUBA kazasında 122 köy tamamen tahrip edilirken, 2.800 (İKİ BİN SEKİZ YÜZ) Azerbaycanlı Türk öldürülmüştür.
1918 Yaz ve Sonbahar aralığında; ZENGEZUR’UN 115 Azerbaycan Türk köyünde 7.729 (YEDİ BİN YEDİ YÜZ YİRMİ DOKUZ) Azerbaycan Türkü, Ermeni teröristlerce hunharca öldürülmüştür. 400 (DÖRT YÜZ) Azerbaycanlı da bir CAMİİYE kapatılarak diri diri yakılmışlardır.
1919; AHALİK-İ ULYA, AĞVİRAN, ARALIK, AZAB, BEDREVANS, GEREK, HOŞU, İSLÂMSOR, KALENDER, MENEVÜRD, SIÇANKALA, VİDİDİ, ZANZAK, ZARS, ZİVİN köylerinde 10.000 (ON BİN) Azerbaycan Türkü, Ermeni teröristlerince hunharca katledilmiştir.
Rus destekli Ermeni çeteleri tarafından yapılan katliamlar, tecavüzler, yağmalar, talanlar 1920 yılında da devam etmiştir.
1920; AKBABA, ÇILDIR, ŞÜREGEL ve ZARUŞAD çevresinde yirmi sekiz köy tahrip edilirken, 2.000 (İKİ BİN)İ aşkın Azerbaycanlı katledilmiştir.
1920; ZARUŞAD ahalisinin elindeki silahlar zorla alınırken, AĞZIAÇIK, BENDİVAN, ÇAMAH, ÇATAK, MAMAŞ halkının gördüğü işkenceden sonra akıbetleri bilinmemektedir.
1920; AKÇAKALEÇUKURU, AKPINAR, ASBUĞA, AVNİL, CAVLAH, ÇEBEÇALI, GÖKÇİN, HOÇOVANLI, IĞDIR, KARAÇAYIR, KARAOĞLU, KEÇEYOR, KIRKPINAR, KIZILKİLİSE, LÂLOĞLU, MALAKAN, MESCİDLİ, NOVOSELİM, SİVİN, ŞAHNALAR, ŞÜREGEL, TEPEKÖY, PİLOMORİ, YEDİKİLİSE, köylerinde en ADİ YÖNETEMLERLE Ermeni teröristler, toplam 12.500 (ON İKİ BİN BEŞ YÜZ) Azerbaycan Türkünü, vahşet uygulayarak katletmişlerdir.
Bütün bu acılar bir yana, bölgede yaşayan Azerbaycan Türkleri topraklarından zorla çıkarılarak, ayrıca yurtlarından uzakta yaşamanın acısını çekmektedirler. Biz şimdi bu acıların hangisini, analım. HOCALI katliamını zaten hiçbirimiz unutmuyoruz!
Azerbaycan ŞEHİTLERİMİZİN ruhları ŞAD olsun… Başın sağ olsun Azerbaycanlı Türk kardeşim…
KAYNAK: Açık kaynaklar
.
Kenan Mutlu Gürses