ABD DE İNSAN HAKLARI VE HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ NASIL SATILIYOR? (III)

03 Ağustos 2024



3 Ağustos 2011  
      Francis RİCCİARDONE, Soykırım meselesine doğrudan yanıt vermekten kaçınarak OBAMA'nın tavrını takip ediyor. Amerika ERMENİ Meclisi'nin (Meclis) bildirdiğine göre, Senato Dış İlişkiler Komitesi'nde 2 Ağustos'ta yapılan onay duruşmasında Senatör Robert MENENDEZ (D-NJ), ERMENİSTAN Büyükelçisi Atanmış Francis J. RİCCİARDONE'a ABD'nin Ermeni SOYKIRIMI'nı onaylamasıyla ilgili bir dizi sorusu soruldu. 
      Büyükelçi-Atanan Francis J. RİCCİARDONE, ABD'nin TÜRKİYE Cumhuriyeti Büyükelçiliği olarak görev yapmak üzere Yönetim tarafından aday gösterilebilir ve Ocak ayında bu yana Başkan OBAMA'nın tatile devam etmesi üzerine ANKARA'da görev yapıyor. Senatör MENENDEZ'in ABD'nin Ermeni SOYKIRIMI'nı inkâr edip etmediği sorusuna RİCCİARDONE, Başkan OBAMA'nın tanımlamalarının arkasında bulunduğunu ve ERMENİ terimini kullandığını söyledi: Meds Yeghern. 
      Meclis Taban Direktörü Taniel KOUSHAKJİAN, "Senatör MENENDEZ'in doldurulması gibi, Ermeni SOYKIRIMI'nın onaylanması, ERMENİSTAN ve TÜRKİYE ile ilişkiler ilişkilerimiz açısından kritik öneme sahiptir." dedi. KOUSHAKJİAN, "Ermeni SOYKIRIMI'nın tarihi gerçeğini tanıyamazsanız, Senatör MENENDEZ ile güçlü bir şekilde aynı fikirdeyiz" diye ekledi. 
      Senatör MENWNDEZ ayrıca RİCCİARDONE'un, OBAMA'nın Senatör olarak görev yaptığı süre boyunca Başkan Barack OBAMA'nın, ayrıca Başkan Yardımcısı JOSEP BİDEN ve Dışişleri Bakanı Hillary Rodham CLİNTON'ın Senatör olarak görev yaptığı süre boyunca Ermeni SOYKIRIMI tutumuna katılıp katılmadığını sordu. Durumunun iyi olduğunu belirten RİCCİARDONE, üstleriyle aynı fikirde olmadığını belirtti. Bugünkü duruşmaya katılan Meclis Hükümet İşleri stajyeri Raffi NERSESSİAN, "Ermeni Meclisi'nin 2011 Terjenian-Thomas Staj Sınıfı adına, Senatör MENENDEZ'e Ermeni sorunlarına devam edenlerden dolayı içten şükranlarımızı sunuyoruz" dedi. 
      RİCCİARDONE ayrıca, özellikle Konstantinopolis Ekümenik PATRİKHANESİ ve Halki RUHBAN Okulu'nun yanı sıra ERMENİ, Süryani ve Yahudi topluluklarıyla ilgili olarak dini özgürlüklerle ilgili bilgiler da dile getirildi. Bugünkü toplantıya Senato Dış İlişkiler Avrupa Alt Komitesi Başkanı Jeanne SHAHEEN (D-NH) başkanlık yaptı ve ona Sıralama Üyesi Richard LUGAR (R-IN), Senatörler Robert CASET Jr. (D-PA), Chris COONS (D-) katıldı. DE) ve adaylardan birini tanıtmak için hazır bulunan Senatör Joseph LİBERMAN (I-CT). Kayıt için ek sorular adayların listesi için sunulur ve Komite adaylık konusunda patlatma yapılmadan önce incelenecektir. Senato Dış İlişkiler Komitesinin bir sonraki değerlendirme fırsatı Eylül ayında alternatif olacak. (16)
26 Ağustos 2011
      ABD yalan ve beceriksizlikle de olsa TÜRKİYE'yi kendi yörüngesinde yerleştirmeye çalışıyor. Washington'un artık HÜSNÜ MÜBAREK'in devredilmesi nedeniyle bir şekilde kaybedilen Müslüman desteğine ihtiyacı var. Sonuçta Arap dünyasında ABD'nin sadık müttefiki TÜRKİYE değil MISIR'dı. 1915'ten önce Batı ERMENİSTAN'da yaklaşık dört bin kilise faaliyetteydi; sadece 44'ü İstanbul'da ve 6'sı Anadolu'da şu anda Konstantinopolis Ermeni Patrikhanesi'ne bağlı olarak faaliyet göstermektedir. Geriye kalanların hepsi ya yıkıldı ya da camiye, depoya, barakaya dönüştürüldü. Kiliselerin çoğunu harap etmek ve yalnızca mevcut birkaç fotoğraftan tanınabilmektedir. Ve Barack OBAMA'nın Kongre tatili sırasında ABD'nin Türkiye Büyükelçisi Francis RİCCİARDONE 'un da tüm bunları bilmesi mümkün değil.
      Ancak Senatör Robert MENENDEZ'in, günümüzde TÜRKİYE'deki faaliyetleri 1915'ten beri faaliyet gösteren Hıristiyan Kiliselerinden bugün hala kilise olarak faaliyet gösterdiğine ilişkin yazılı soruşturmaya ABD'li diplomat şu şekilde devam ettiğini verdi: “Hıristiyan kiliselerinin çoğu faaliyeti 1915'te devam ediyor olarak faaliyet gösteriyor.” Bu açıklama bir kez daha TÜRKİYE'yi sürdürüyor Orta Doğu'da önemli bir oluşturulan müttefik olarak gören ve ilişkilerin bozulmasından çekinen ABD Dışişleri Bakanlığı'nın politikası tarafından dikte ediliyor. Bu açıklama aynı zamanda ABD başkan adaylarının Ermeni SOYKIRIMI'nı tanıma sözü veren ve BEYAZ Saray'a yerleştikten sonra bu vaatlerini başarıyla unutan beyanat modeline de uyum içindeydi. Amerika ERMENİ Ulusal Komitesi (ANCA), “tatil” büyükelçisini sert bir şekilde eleştirdi ve onu özür dilemeye zorladı; RİCCİARDONE ise bu konudaki bilgisizliğinin tamamen teknik bir hata olduğunu ileri sürerek bunu yaptı. Ancak her şey aslı değişmedi, zira diplomat son açıklamasında bile ANKARA'nın inkâr politikasına tabi tutulmadan desteklenmeden kalmıştı. “1915'ten önce faaliyet gösteren Hıristiyan Kiliselerinin çoğu artık kilise olarak faaliyet göstermiyor. Pek çok kilise, din adamlarının yetersiz olması nedeniyle hizmet sunmuyor, bazıları ise bakıma dayanıklı durumda veya camiye dönüştürülmüş durumda, diye büyükelçinin korunmuş yöntemi okundu. Görünüşe göre diplomat, yalnızca ERMENİ değil, aynı zamanda Rum, Süryani ve Katolik mimari yapılarının da birleştiği “unutmuş”. ASBAREZ gazetesinin internet sitesinde bugüne kadar ayakta kalan ERMENİ ve Rum kiliselerinin listesi veriliyor, ancak bu kiliselerde hiçbir ilahi hizmet sunulmuyor; kiliseler kötü durumda. Listede 60 ERMENİ ve 75 Rum kilisesinin yanı sıra artık var olmayan çok sayıda ERMENİ ve Rum okuluda yer alıyor. Yıkılan kiliselerin çoğunluğunun VAN vilayetinde - 322, MUŞ - 148, SİVAS - 110, TRABZON - 89, ERZURUM - 65, TUNCELİ - 93'te olduğu kaydedildi... Batı Ermenistan'ın hemen her köyünde kilise ve şapeller vardı.
      Yönetici ARAM HAMPARİAN, "Büyükelçi RİCCİARDONE 'un açıkça yanlış olan iddiası, OSMANLI Türkiye'sinin Hıristiyan kiliselerini toptan yok etmesine ve soykırımla yok edilinceye kadar bu kutsal mekânlarda kendi anayurtlarında ibadet eden geleneksel Hıristiyanın kaderine karşı katı bir korunmazlığı ortaya çıkıyor" dedi. ANCA'nın temsili. “Tepkisi gerçekten dikkate alınmayan değer bir zayıflık eksikliğinden, ister tarihin gerçeklerinin ANKARA'nın soykırımı inkâr beyanlarına açıkça kasıtlı olarak çarpılmasından itibaren olsun, bu gün, ABD çıkarlarını veya Amerikan performanslarının bir şekilde ilerleyemediğini gösterdi. Milletin ANKARA'daki temsilcisi.” Ancak Libya ve Suriye'deki olayların büyükelçinin ABD'nin TÜRKİYE'deki çıkarlarını oldukça iyi resmettiğini belirtmesi gerekiyor. Demokrasi ve insan haklarının korunduğu gibi, ulusal çıkarların başladığı yerde bitiyor. Ancak Washington'un artık HÜSNÜ MÜBAREK’in devredilmesi nedeniyle bir şekilde kaybedilen MÜSLÜMAN desteğine ihtiyacı var. Sonuçta ARAP dünyasında ABD'nin sadık bir müttefiki TÜRKİYE değil MISIR'dı ve TÜRKİYE'nin aksine oldukça güvenilir bir müttefikti.  
      TÜRKİYE ve AZERBAYCAN büyükelçilerinin onaylanması konusu halen ABD Senatosu'nda ve yeni bir duruşma da yapılabilir. Francis RİCCİARDONE'un son açıklaması onun itibarını pek artırmayacak ve adaylığının hızlı bir şekilde onaylanmasına pek katkı sağlamayacak, ancak OBAMA yönetimi ABD'yi TÜRKİYE'de temsil eden kişinin onun varlığına karar verecekse, öyle olacaktır. Her ne kadar senatörlerin ABD'nin ERMENİSTAN Büyükelçiliği olarak onayladığı Richard HOAGLAND ile ilgili dava, diplomatlara Başkan'ın kararının özellikle ABD gibi bir ülkede son söz olmadığını hatırlatmalı. (17)
2012
      Kendisi Ermeni flörtü dolayısıyla Türklere diş bilerken 2010 yılında Azerbaycan’a atanan ABD Büyükelçisi Matthew Bryza’nın bir Türk -Zafer Mutlu’nun üvey kızı Zeyno Baran- ile evli olmasından dolayı bu göreve atanmasına cansiperane karşı çıkmış ve 2012 yılında Bryza’nın hem elçilikten hem de ABD Dışişlerinden uzaklaştırılmasında büyük pay sahibi olmuş kişidir MENENDEZ… (18)
2013-2014
       Temsilciler Meclisinde Cumhuriyetçiler ve Demokratlar arasındaki güç dengesi nedeniyle bu tasarının kabul edilme olasılığının fazla olmaması bu kez aynı konuda, 3 Nisan 2014 tarihinde, Senato’ya bir karar taslağı sunulması sonucunu vermiştir. Öteden beri Ermeni görüşlerini destekleyen Senato Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Senatör Robert MENENDEZ tarafından verilen bu tasarı, yukarıda değindiğimiz Temsilciler Meclisine sunulan tasarıdan daha ağır ifadeler içermektedir. 
      Tasarının gerekçeler bölümünde özetle; 1915–1923 yılları arasında vuku bulmuş olan Ermeni SOYKIRIMI sırasında 1,5 milyon kişinin öldürüldüğü, 500.000 kişinin de sürüldüğü, ERMENİLERİN tarihi vatanlarında ki,  2.500 yıllık varlığına son verildiği gibi bazı tarihe ilişkin ve doğruluğu tartışılır iddialar yanında TÜRK Hükümetinin 2011 yılında KARS’ta, ERMENİSTAN ile barışı temsil eden bir heykeli yıktırdığı, ayrıca SOYKIRIMI inkâra devam etmekle de iki ülke arasında ilişiklerin gelişmesini engellediği gibi bazı hususlar bulunmaktadır. Tasarının işlem bölümünde şu hususlar yer almaktadır: 
      1. 24 Nisan 2014 tarihinde Ermeni SOYKIRIMI yıldönümünün hatırlanması ve törenlerle anılması 
      2. Yukarıda değindiğimiz H.RES. 227’ de belirtildiği gibi, Amerikan Başkanının TÜRKİYE ve ERMENİSTAN arasında denge, yapıcı, istikrarlı ve devamlı ilişkiler kurulması için çalışması, bunun TÜRKİYE’nin Ermeni SOYKIRIMINI tam olarak tanımasını da içermesi 
      3.ABD Başkanın ülkenin dış politikasının insan hakları, insanlığa karşı suçlar, etnik temizlik ve SOYKIRIM konularında uygun bir anlayış ve duyarlığı yansıtmasını sağlaması Amerikan dış politikasının SOYKIRIM ve diğer insanlığa karşı suçlara daha fazla önem vermesini amaçlayan bu son husus hariç ilk iki madde doğrudan Ermeni SOYKIRIM iddialarıyla ilgilidir. Buna göre 24 Nisan 2014’ün ABD’de törenlerle anılmasını istemekte ayrıca TÜRKİYE ile ERMENİSTAN arasında ilişki kurulması TÜRKİYE’nin SOYKIRIM iddialarını tanımasına bağlamaktadır. Tasarının, Ermeni SOYKIRIMININ bu yılın 24 Nisanında anılmasını öngördüğü için, bir an önce kabulü gerekmekteydi. Nitekim tasarı 10 Nisan’da Senato’nun Dış İlişkiler Komitesine gündeme alındı ve aynı gün bazı değişiklikler yapıldıktan sonra 5’e karşı 12 oyla kabul edilerek, son oylama için, Senato Genel Kuruluna gönderildi. Komite’deki tüm Demokrat üyeler tasarıya olumlu oy verdiler ve iki Cumhuriyetçi senatör de onlara katıldı. Tasarıyı REDDEDENLERİN tamamı ise Cumhuriyetçi senatörler oldu. Böylelikle Cumhuriyetçilerin genel olarak etnik grupların taleplerine fazla ilgi göstermeyen tutumlarını sürdürmekte oldukları teyit edilmiş oldu. Bu olgu, ERMENİ taleplerinin doruğa çıkmasının beklendiği önümüzdeki yıl için önem arz edecektir. Öteden beri adeta bir ERMENİ MİLİTANI gibi davranan Senato Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Robert MENENEDEZ tasarının Komite tarafından kabulünde başlıca rolü oynadı. Bu arada tasarıdan TÜRKİYE’nin Ermeni SOYKIRIM iddialarının tanımasına ilişkin bölümü çıkartarak kabulünü kolaylaştırmaya çalıştı. Yukarıda değindiğimiz gibi, TÜRKİYE’nin ERMENİSTAN ile ilişki kurması  “ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi’nde Kabul Edilen ERMENİ Karar Tasarısı” TÜRKİYE Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığının SOYKIRIM iddialarını tanımasına bağlanmıştı. Oysa ERMENİSTAN ile TÜRKİYE arasında NORMAL [NORMALLEŞME] ilişkiler kuran protokolleri böyle bir ön koşul olmadan imzalamıştı. O nedenle bu koşul ERMENİSTAN’ın görüşüne uymuyordu. Buna karşın ERMENİ Diasporasında genel olarak ve “SOYKIRIMI” tanımadan TÜRKİYE ile ilişki kurmamak düşüncesi hâkim olduğundan tasarının bu bölümü Diasporanın görüşlerini yansıtıyordu. Ancak MENENDEZ, yukarıda belirttiğimiz gibi, tasarının kabulü için bu bölümü çıkarmak durumunda kalmış ayrıca tasarının ABD dış politikasına ilişkin 3. maddesini de çıkarmıştır. Böylece tasarının işlem bölümü 24 Nisan 2014 tarihinde Ermeni SOYKIRIMININ hatırlanması ve törenlerle anılması ifadelerinden ibaret kalmıştır. Ancak bu haliyle dahi Ermeni SOYKIRIM iddialarının ABD Senatosu tarafından tanınması anlamına geldiğinden TÜRKİYE için kabul edilmezliği değişmemiştir. Türkiye bu tasarıya karşı tepkisini Dışişleri Bakanlığının tam metnini aşağıda verdiğimiz bir açıklaması ile dile getirmiştir: 
      No: 113, 11 Nisan 2014, ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesinde Kabul Edilen ERMENİ Karar Tasarısı Hk.109 ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi, alelacele ve acemice hazırlanmış gayrı ciddi bir karar tasarısını (S.Res.410) oy çokluğuyla kabul etmek suretiyle, konumu, yetkisi ve sorumluluk alanıyla bağdaşmayan bir tasarrufta bulunmuştur. Tarihi ve hukuku çarpıtan bu siyasi istismar çabasını reddediyor, peşin hükümlü ve hukuki temelden yoksun söz konusu girişime öncülük edenleri kınıyoruz. İnsanlığa çok büyük acılar yaşatan Birinci Dünya Savaşı sırasında cereyan eden trajik 1915 olaylarına ilişkin adil bir hafızaya, bu ortak tarihin sahipleri olan TÜRKLER ve ERMENİLER tarafından birlikte diyalog ve empati yoluyla nasıl ulaşılabileceği yoğun biçimde ve her yönüyle esasen irdelenmektedir. TÜRKİYE-ERMENİSTAN protokollerine de yansıtılmış olan ORTAK Tarih Komisyonu kurulması önerimiz, bu çerçevede hala gündemdedir. Önümüzdeki dönemde, ABD Kongresinin, bu gibi yapıcı olmayan girişimlerle TÜRKİYE-ABD ikili ilişkilerine zarar vermek yerine, mevcut konjonktür de her zamankinden daha fazla önem arz eden tarihi ittifak ve ortaklığımızı pekiştirmeye yönelik çabalar içinde olması; bu ve benzer karar tasarılarının yasama gündemi içinde daha ileriye götürülmemesi önem taşımaktadır. “TÜRKİYE ve ERMENİSTAN Ortak Tarihlerini Birlikte Ele Almalı” 
      Görüldüğü üzere bu açıklamanın üslubu serttir. Tasarı gayriciddî olarak nitelendirilmekte ve Senato’nun yetki ve sorumluluk alanına girmediği belirtilmektedir. Ayrıca bu girişim peşin hükümlü ve hukuki temelden yoksun olarak değerlendirilmekte ve kınanmaktadır. Açıklamada SOYKIRIM iddialarının bir ortak tarih komisyonu tarafından incelenmesi hakkındaki TÜRKİYE görüşü de tekrarlanmaktadır. Son olarak açıklamada, dolaylı ifadelerle, bu girişim sonuçlandığı takdirde, TÜRKİYE ABD ilişkilerinin zarar göreceği ima edilmektedir. Amerikan Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Jen PSAKİ bu konuda bir soruya cevaben şunları söylemiştir: “Uzun süreden beri pozisyonumuz OSMANLI İmparatorluğunun son dönemlerinde ölümlerine yürüyen veya katledilen 1,5 milyon Ermeni’nin yasını tutma ve bunu tarihi bir gerçek olarak açıkça tanımaktır. Bu korkunç olaylar 20. yüzyılın en kötü zulümlerinden biridir ve ABD bunun, ERMENİ halkı ve ERMENİ kökenliler için, hala ciddi bir acı olarak kalmaya devam ettiğini kabul etmektedir.” 
      ABD Dışişleri Sözcüsünün bu sözleri, Başkan OBAMA’nın 24 Nisan’da yayınladığı mesaja benzemekte ve “SOYKIRIM” sözcüğünü kullanmadan 1915 olaylarını SOYKIRIM gibi veya soykırıma benzer bir olay olarak takdim etmektedir. PSAKİ TÜRKİYE-ERMENİSTAN ilişkilerine ilişkin olarak da şunları ifade etmiştir: “Şu anda protokollerde bir gelişme olmasa da iki tarafın ilişkilerin NORMALLEŞMESİ sürecine bağlı kalmayı sürdürdüklerini ve tarafların bu belgeleri reddetmediklerini görüyoruz. Biz bu konuya, ERMENİSTAN ve TÜRKİYE’yi geçmişin yaralarını sarmış, bölgenin güvenlik ve refahına yönelik olarak beraberce ilerlemelerini görmek için büyük ilgi duyuyoruz”.
      Sözcü, artık pek anlamları kalmamış olsa da, Protokollerin iki tarafça reddedilmemiş olmasından memnuniyet duymaktadır. Bu vesileyle Amerikan Dışişlerinin Protokollerin ön koşul olmadan uygulanmasını istemekle ERMENİ görüşlerini desteklemekte olduğunu hatırlatmakta da yarar vardır. PSAKİ’nin bazı sözleri ise daha anlamlıdır. Adı geçen iki ülkeyi, olayların açık ve adil bir şekilde kabul edilmesi ve ortak tarihlerinin incelenmesi için beraberce çalışmaya davet etmiştir. Bu sözler TÜRKİYE’nin 2005 yılı Tarihçiler Ortak Komisyonu önerisine uygundur. Bilindiği üzere ERMENİSTAN, “SOYKIRIM gerçeğini” sorgulayacağı için, bu öneriye karşı çıkmış, hatta İkinci Protokolde yer alan TARİHİ Boyut Alt Komisyonun görevinin SOYKIRIMI incelemek olmadığını ileri sürmüştür. ERMENİSTAN’ın tepkilerine gelince Dışişleri Bakanı Edvard NALBANTYAN söz konusu tasarının kabulünden memnuniyet duyduklarını, Başkan MENENDEZ ve tasarıyı destekleyen Komite üyelerinin tutumunu takdirle karşıladıklarını söylemiş ve Ermeni SOYKIRIMININ 90. yıldönümünün arifesinde Komitenin bu kararının tarihi gerçeğin ortaya çıkması ve insanlığa karşı suçların önlenmesi için önemli bir adım olduğunu belirtmiştir. Böylece işlem bölümü “24 Nisan 2014 tarihinin Ermeni SOYKIRIMININ hatırlanması ve törenlerle anılması”ndan ibaret kalmış olan tasarı Senato Genel Kuruluna gönderilmiştir; ancak ertesi gün (11 Nisan) Senato Paskalya için 28 Nisan’a kadar tatile gireceğinden, görüşülmesi için sadece bu günün kalması tasarının ele alınmasında ciddi bir engel oluşturmuştur. Ancak yine de Demokratlar Senatoda çoğunluğu oluşturduklarından isteselerdi o gün tasarı görüşülüp kabul edilebilirdi. Ancak tasarı gündeme alınmamıştır. Bu durumun iki açıklaması olabilir. Birincisi, gündemi yüklü olan Senatonun, Ermeni SOYKIRIM iddialarına ilişkin bir tasarıyı öncelik verecek derecede ÖNEMLİ görmemiş olmasıdır. İkincisi ise söz konusu tasarının bu aşamada kabul edilmesinin istenmemesi olabilir. Böylelikle Senato Başkan OBAMA ile ters düşmemiş olacak ve ayrıca tasarıyı Dış İlişkiler Komitesinden geçirmiş olmakla da, istendiği takdirde, Senato’da kabul edilebileceği İMA edilerek TÜRKİYE’ye bir uyarıda bulunulmuş olacaktır. Bu son olasılığı destekleyen bir olay vardır. Robert MENENDEZ tasarıyı Senato tatile girmeden bir gün önce Dış İlişkiler Komitesine getirmiştir. Oysa Komite’nin Başkanı olduğu için daha önce gündeme alarak kabul ettirebilir ve böylelikle Senato’nun zaman baskısı olmadan tasarıyı tartışmasını sağlayabilirdi. Bunu yapmamıştır. Amerikan ERMENİLERİ şimdiye kadar bu duruma tepki göstermemişlerdir. Ancak bazılarının kendilerini aldatılmış, en azından oyalanmakta olduklarını düşünmeleri mümkündür. Bundan sonra neler olabilir? Tasarının 28 Nisan’dan sonraki bir tarihte Senatonun gündemine alınması ve görüşülmesi gerekmektedir. Ancak tasarıda Ermeni SOYKIRIMI yıldönümünün 24 Nisan 2014 tarihinde hatırlanması ve törenle anılması yazılı olduğundan bu tarihten sonra tasarının kabul edilmesinin bir anlamı olmayacaktır. Bu durumda mevcut tasarıda değişiklik yapılması veya yeni bir tasarı hazırlanması gerekecektir ki bu da zaman alacaktır. Ayrıca, ERMENİLERİN 2015 yılına verdikleri önem dikkate alınarak tasarının gelecek yıla ertelenmesi de mümkündür. (19)
4 Nisan 2014
      ABD Senatörleri Ermeni SOYKIRIMI'nın yeteneğine göre karar tasarısını sundu. Senato Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Robert MENENDEZ (D-NJ) ve Senatör Mark KİRK (R-IL), 3 Nisan Perşembe günü, Amerika Birleşik Başkanı'nı TÜRKİYE'nin ERMENİSTAN'ı gerçek anlamda kabul edilmesine dayalı bir ERMENİ-TÜRK ilişkisi yönünde çalıştıran yaşamı sundular. Amerika ERMENİ Ulusal Komitesi (ANCA) Ermeni SOYKIRIMI'nı bildirdi. Senatörler Barbara BOXSER (D-CA) ve Ed MARKEY (D-MA), insan hakları tedbirinin orijinal ortak sponsorları olarak zaten katıldılar.
      ANCA İcra Direktörü ARAM HAMPARİAN şunları söyledi: "ANCA, Senatörler MENENDEZ ve KİRK'e bu şekilde yürütülen Ermeni SOYKIRIMI tedbirine yönelik kişiler için teşekkür ediyor ve Amerika'yı, TÜRKİYE'nin bu cezasız suçu kabul edilmesi adil ve sonuçsuz bir ERMENİ-TÜRK ilişkiyi kurmaya yardım etmeye çağırıyor." dedi. "Ermeni SOYKIRIMI'nın yüzüncü yıldönümü arifesinde, Senato'daki dostlarımızın bu hayati SOYKIRIMI önleme tedbirini geçirme çabalarını desteklemeyi sabırsızlıkla bekliyoruz."
      Başkan MENENDEZ, girişin ardından yaptığı açıklamada şunları kaydetti: “Ermeni Soykırımı, asla inkâr edilemeyecek korkunç bir gerçektir. Bu karar, bu gidişi onun zamanını hatırlayacağımızı ve öldürüldüğümüzü ve anavatanlarından masum ERMENİ erkek, kadın ve insanların anısını onurlandıracağımızı en güçlü şekilde teyit etmektedir. Benzer vahşetlerin bir daha tekrarlanmaması için Ermeni SOYKIRIMI'nın öğretilmesi, öğrenilmesi ve öğrenilmesi gerekiyor.”
      Senatör KİRK de aynı görüşte olup olmadığını kaydetti: “Gelecek yıl, Osmanlı Türkiyesi tarafından 1,5 milyon Ermeni'nin öldürüldüğü Ermeni SOYKIRIMI'nın 100. yılı kutlanacak. Anne ve babasını ve iki erkek kardeşini kaybeden 107 yaşındaki Chicago'lu Helen Paloian gibi hayatta kalan yalnızca birkaç cesur kişi kaldı. Hayatta kalanları ve kaybedilenlerin anısını takdir etmek ve insan hakları konusunda küresel çapta liderlik yapmak için ABD, sonunda Avrupa Birliği'ne ve 11 NATO müttefikimize katılarak Ermeni SOYKIRIMI'nı resmi olarak tanımalıdır.” 
      Karar Senato özellikle'nun uymadığını ifade ediyor: 
- 24 Nisan 2014 Ermeni SOYKIRIMI'nın yıldönümünü anmak ve kutlamak.
-Cumhurbaşkanının, TÜRKİYE Cumhuriyeti bakanlığının Ermeni SOYKIRIMI ile ilgili gerçekleri tam olarak kabul edilmesinin de dâhil edilmesi, adil, katılım, buluşma ve kalıcı bir ERMENİ-TÜRK ilişkileri için çalışması; Ve
- Başkan, Amerika Birleşik resimleri'nin dış politikasının, Amerika Birleşik resimleri'nin Ermeni SOYKIRIMI'na ilişkin kayıtlarında belgelenen insan hakları, insanlığa karşı suçlar, etnik temizlik ve soykırımla ilgili çalışma uygun anlayışlar ve verimi yansıtmasını sağlamalıdır.
      Kongre üyesi David VALADAO (R-CA), Adam SCHİFF (D-CA) ve Kongre ERMENİ Grubu Başkanları Frank PALLONE (D-NJ) ve MİCHAEL'ın yönettiği ABD Temsilciler Meclisi'nde sunulan paralel bir karar (H.Res.227) ) Grimm'in (R-NY) 50'den fazla sponsoru var. (20)

DEVAM EDECEK

KAYNAK;
(16) https://www-panarmenian-net.translate.goog/m/eng/news/75333?_x_tr_sl=en&_x_tr_tl=tr&_x_tr_hl=tr&_x_tr_pto=sc
(17) https://www-panarmenian-net.translate.goog/m/eng/details/76573?_x_tr_sl=en&_x_tr_tl=tr&_x_tr_hl=tr&_x_tr_pto=sc
(18) https://www.gzt.com/gercek-hayat/dogu-akdenizde-turkiye-olmadan-asla-3614048
(19) https://dergipark.org.tr/tr/download/issue-file/44058
(20) https://www-panarmenian-net.translate.goog/m/eng/news/177635?_x_tr_sl=en&_x_tr_tl=tr&_x_tr_hl=tr&_x_tr_pto=sc

Kenan Mutlu Gürses


Kenan Mutlu Gürses © 2011 - 2024 Her hakkı saklıdır. Başa Dön