31 Temmuz 2012
Günlerdir ne kadar uğraşırsam, uğraşayım bir türlü yazamıyorum. Her gün korkuyorum.!
Yola DÖŞENEN’İNDEN….Uzaktan kumandayla PATALATILAN’INDAN, Önceden YERLEŞTİRİLMİŞ’İNDEN….Üzerine basılan MAYIN’DAN…..Korkuyorum…
Ve….ŞEHİT…ŞEHİT….ŞEHİTLER…
Dinlediğim her haber de ŞEHİT dendiği için korkuyorum…
Okuduğum her haber de ŞEHİT yazdığı için korkuyorum…
ŞIRNAK’TA ………? ŞEHİT
DÖRTYOL’DA ……….? ŞEHİT
VARTO’DA…………… ? ŞEHİT
PINARBAŞI’NDA……..? ŞEHİT
LİCE’DE ………………? ŞEHİT
YÜKSEKOVA’DA………? ŞEHİT
ULUDERE’DE ………..? ŞEHİT
ÇUKURCA’DA……….? ŞEHİT
BESTLER DERE’DE……? ŞEHİT
BELEN’DE…………..? ŞEHİT
İSTANBUL’DA …………? ŞEHİT
BİTLİS’TE………….? ŞEHİT
DERİK’DE …………..? ŞEHİT
ERUH’DA ……………? ŞEHİT
HAKKÂRİ’DE…………? ŞEHİT
BAHÇESARAY’DA……? ŞEHİT
İSKENDERUN’DA? ŞEHİT
VAN’DA………………?. ŞEHİT
GÜRPINAR’DA…………? ŞEHİT
DİYARBAKIR’DA……? ŞEHİT
MUŞ’TA………. ….? ŞEHİT
HATAY’DA ……….? ŞEHİT
TUNCELİ’DE……….? ŞEHİT
Sizi bilmem ama ben ŞEHİTLERİMİZ için acılarımın büyümemesinin çaresini buldum! Benim elem dolu dünyam da, artık 54 ŞEHİT’DEN fazlasına yer yok. Haberleri izlerken, nereden bir ŞEHİT haberi gelse, ben hemen geriye saymaya başlıyorum. Bu iktidar döneminde neredeyse iki bine yaklaşan ŞEHİTLERİMİZİN sayısını artık 54’den yukarı çıkarmıyorum.
Bazen iki, bazen, üç, bazen beş, bazen yedi, bazen on beş geriye doğru sayıyorum. Benim ŞEHİTLERİM artık 54’den fazla olmayacak!
Benim ANGAJMANIM bundan sonra böyle olacak, böyle biline!
Benim ANGAJMANLARIM kapalı kapılar arkasında gizli olmayacak!
Gülmeyin…! Araştırma şirketleri AKEPENİN oy oranını % 54 olarak veriyorsa, benim ŞEHİTLERİM’DE artık 54’den fazla olmayacak…
Polis SUSUYOR,
Asker SUSUYOR,
Sivil Toplum Kuruluşları SUSUYOR,
Üniversiteler SUSUYOR,
İşin en vahimi; HALK SUSUYOR….
Ben bu SUSKUNLUKTAN korkuyorum…
Sıfır SORUN: KUZEY SURİYE derseniz, kullanılan kavram psikolojik hareket olarak ‘’GARİP’’ kardeşlerimizin yüreğine korku salar, diye buyurmuş..!
KUZEY IRAK denilmesine de çok kızmışlar…!
Anlık düşünen yöneticilerin CEHALETİNDEN korkuyorum…
2002 Yılından önce var olan KIRMIZI çizgilerimizi bana soracaklarından korkuyorum.
Parasını başkalarının verdiği oyuncakları, biz neden taşıyoruz diye sorulmasından korkuyorum.
IRAK’DA unuttuğumuz, SURİYE’DE görmediğimiz TÜRKMENLERİ, yarın ANADOLU’DA DA bulamayacağımızdan korkuyorum…
Yarın, TORUNLARIMIN; DEDE, TÜRK-TÜRKMEN ne demek diye soracaklarından korkuyorum.
Gaflet ve delalet içinde küstah bir belediye başkanına, anında gereğini yapmayan iradenin, sessizliğinden korkuyorum.
Güvenliğimizi tehdit edecek her eylem anında karşılığını bulacakmış!
On yıldır, PKK’nın neyi tehdit ettiğini anlamadığım için, kendimden korkuyorum.
ÜLKEMİN, liyakatsiz, basiretsiz bir anlayış tarafından, bahtının rüzgârına sürüklenmesinden korkuyorum.
Bir gün TÜRK olduğumu söyleyecekler diye korkuyorum…!
Bu ‘’AZİZ MİLLETİN’’ adının TÜRK MİLLETİ olduğunu söylemekten korkanlardan korkuyorum.
Gülme sakın,
Ben korkuyorum,
Sen korkuyorsun,
O korkuyor,
Biz korkuyoruz,
Siz Korkuyorsunuz,
Onlar korkuyorlar,
Prof. Dr. Erol Güngör, ‘’Türk Kültürü ve Milliyetçilik’’ adlı eserinde; Edmondo De Amicis’in ‘’…Şu noktada hemen bütün dünya aynı kanattadır; yeni Türk eski Türk’ün değerinde değildir. Bizim kumaşlarımızı, her türlü refah vasıtalarımızı, ayıplarımızla kötülüklerimizi, manasızlıklarımızı benimsemiştir. Fakat hislerimizle fikirlerimizi henüz kabul etmiş olmadığı için, bu yarım yamalak istihale sırasında eski Osmanlı-Türk karakterinin bütün iyi taraflarını kaybetmiştir. Eski Türk’ün batı medeniyeti eseri olarak şimdilik gördüğü şeyler tembel, kabiliyetsiz, imansız, para düşkünü, Frenk taklidcisi… bir nev’i şık gençlik güruhundan ibarettir.’’ İfadelerini, İmparatorluk Halkı ve Sömürge Münevveri başlığı altında veriyor.
Edmondo De Amicis’in 1883’ler de söylediklerine yıllarca katılmadım… Bugün halk ve münevver tipi arasındaki fark maalesef O’nun dediği noktaya sürükleniyor.
Bunun için korkuyorum….
Kenan Mutlu Gürses