26 Şubat 2011
Yazı dünyasının kaynağı sonsuz nehirlerden farksızdır. O nehrin üzerinde savrulmadan kuru yaprak misali yüzebilmek ayrı bir hazdır. Harfleri, hecelere, heceleri anlamlandırarak kelimelere dönüştürmenin tarifi mümkün değildir. Bunu gerçekten bir de dosdoğru yaparsanız artık tadına doyum olmaz.
Buradan sürüp gidecek BAŞLAMAK’TAN söz ederken TARİH ve UNUTULANLAR isimli köşemde, bundan böyle zihnen yakaladıklarımı, kendimce yorumlayacağım.
İmkân bulduğum ölçüde, bugüne kadar edindiğim bilgileri, okuduklarımı ve düşüncelerimi sizlere yansıtacağım. TARİHİ konular, ön plânda olacak. Bunun yanında, günlük olaylar, siyaset de TARİHİN yanında UNUTULANLAR içinde yer alacak.
Gün geldi, şiirler yazdık. Gün geldi, mahalli gazete ve dergilerde yazılarımız oldu. Hangi yanından bakarsanız bakın, kırk beş yılı geçen bir süre. Nereden çıktı bu düşünce diye de soracak olursanız;
Son on yıldır, TARİH konusunda araştırma yapmaktayım. ERZİNCAN TARİHİ bunun ağırlığını teşkil etmektedir. Her gün yepyeni bilgilere ulaşmak, bazılarının taraflı olarak TARİHİ çarpıtarak anlatmaları ve de yazmaları, beni edindiğim doğru bilgileri sizlerle paylaşmaya sevk etti. Yaşadıklarınızın, öğrendiklerinizin sizde kaldığı müddetçe bir anlam ifade etmediğini de zamanla daha iyi anlıyorsunuz.
1950’de, bugün İl olan Bayburt İlçesinde dünyaya geldim. Erzincan-Kemah nüfusuna kayıtlı, otuz üç yıldır İstanbul’da yaşayan, üç çocuklu, üç torunlu bir aile reisiyim. İlk-Orta-Lise derken, tahsil hayatını tamamlamadan iş hayatı içerisinde yer aldım. STK kuruluşlarında değişik kademelerde görev yaptım.
Tarih konusunda yazarken mutlaka kaynağımı belirteceğim. Günlük olaylar da bilgi vermeye azami özeni gösterirken, siyasi konularda doğru bildiğimi, inandığım fikir ve görüşleri bugüne kadar olduğu gibi eğilmeden savunacak ve destekleyeceğim.
Başlamak derken, her başlamanın başarılacak anlamına gelmediğinin de bilincindeyim.
Dilerim, hep birlikte oluruz…
Saygılarımla
Kenan Mutlu Gürses