30 Kasım 2015
Rast makamındaki bir şarkının, il mısrasında da ifade edildiği gibi; “ YEMİN ETTİM BİR KERE DÖNMEM BUNU BİL” der ya, benim gibi milyonlarca MHP’ye mensubiyet duymuş TÜRK MİLLİYETÇİSİ ve de ÜLKÜCÜLERİN bu kutlu sevdadan “BİR KERE” daha dönmeyeceklerini ANLAMANIZI hatırlatmak isterim. Neden hatırlatmak diye sual edecek olursanız, bugünlerde size söylenenleri, bendeniz 18 Ekim 2012 de, yine bu sütunlar da, “SON MEKTUP” başlıklı yazımda söylemiştim. O yazımı “BİR KERE” daha, kısaltarak bilginize sunuyorum:
“Sayın Devlet Bahçeli
MHP Genel Başkanı;
“……..Bunları da sineye çekelim derken, Başbuğ’un kaybıyla başka bir acıyı, başka bir burukluğu, yaşadık. Tam kırılma noktasında da görevi siz aldınız. Bir asırlık mücadelenin sonucunda, MİLLİYETÇİ ideolojiyi siyasi arenaya bin bir zorlukla taşıyan bir LİDERİN koltuğuna oturdunuz. O gün, LİDERİNİN matemi nedeniyle tamamen kenetlenmiş bir kitle, yetişmiş bir kadro, kamu ve özel sektör dünyasında her düzeyde yetişmiş binlerce kardeşimiz, arkadaşımız vardı. Kaybedilmeyen bir umutla, bu birliktelik bizi iktidar ortağı yaptı. Kişiliğinizle yarınlarda ki başarılar için, durduk, dinledik, izledik. Açıkça “Her yiğidin, bir yoğurt yiyişi vardır” dedik. Derken, hazan mevsimindeki kuru yapraklar misali, dökülmeye, uçuşarak başka bağların gazeli olmaya başladık.
Dedik ki, belki bu itidalli yürüyüş! Bu itidalli duruş! Bizim düşünemediğimiz, bizim hesap edemediğimiz bir yolu açacak. Heyhat. Hiç bir şey olmadı. Gemisini terk etmeyen kaptan gibi asil bir duruş! “Az olsun, benim olsun” tavrınızla, yatağını bulamayan durgun su gibi bir akışı seyreyler olduk. Hep dairenin dışında kalırken, onurlu duruşumuzdan hiç taviz vermedik. Olumsuzluklara rağmen, yine sabırla, ümitle yanınızda olduk. Bu gönüldeşlik yürüyüşünde makam ve mevki talebimiz ise hiç olmadı.” (…..)
“Sayın Genel Başkan;
Demem o ki, saydığım nedenlerle Genel Başkanlığa aday olmayacağınızı ve bunu açıklamanızı; bu açıklamanızla, bundan böyle, tecrübelerinizi, birikimlerinizi genç kuşaklara aktaracağınızı, MHP’nin bugüne kadar yaptıklarını ve yapacaklarını ders olacak şekilde anlatmanızı; göreve gelecek kadrolara, bilge kişiliğinizle MHP’NİN misyon ve vizyonunun ne olması gerektiğini hatırlatmanızı; sizin yapamadığınız, MİLLİYETÇİLERİN bir araya getirilmesini, özellikle görev olarak vermenizi ve talep etmenizi bekliyorum.
Dünya ve ÜLKE gerçeklerini bilerek yetiştirilmesi elzem olan ÜLKÜCÜ gençlerin, bilgisayarlarıyla köşelerine çekilen değil, üreten insanlar olarak yapılandırılmasını tavsiye etmenizi; bu ÜLKENİN Milli ve Manevi değerlerini sadece MHP’NİN savunabileceğini, geleceğimiz için doğruları sadece MHP’NİN gerçekleştirebileceğini öğütlemenizi umuyorum.
Büyük TÜRK Milletinin, En Büyük TÜRK ATATÜRK’ÜN yolunda, MHP’NİN ebedi LİDERİ BAŞBUĞ’UN yaktığı meşalenin IŞIĞINDA hizmet edecek kadroların var olmasına yön vermenizi; kurucusu olduğunuz VAKIFTA dokuz bölüm açarak, DOKUZ IŞIK ÜNİVERSİTESİNİN kurulmasına vesile olmanızı gönülden temenni ediyorum.
Tekrar Genel Başkanlığa aday olmayarak, MHP’NİN yaşayan AKİL adamı, daim ONURSAL Başkanı olarak kalmanızı, saygın ve sağlıklı bir hayat içinde, yaptıklarınızı da unutmayacağımızı, bu satırları yazarken; “kol kırılır, yen içinde kalır” özdeyişine sadık kalmadığım için gerçekten üzgün olduğumu bilmenizi, kazananın MHP olmasını;
MHP’NİN yapılacak 10. Olağan Büyük Kurultayının, ÜLKEMİZE saygı, sevgi ve nice birlikteliklerle başarılar getirmesini diliyorum,
Saygılarımla” DEMİŞTİM…. DEMİŞTİM.. Kİ, Siz ve bazıları, o gün de, bu gün gibi anlamamıştınız!
Sayın Devlet Bahçeli;
Hatırlatmak isterim ki; Türk Milliyetçiliği siyasetini başarısızlığa sürükleyerek, hareket noktasını İslâmiyet politikalarına dayandırdığını iddia eden AKEPEYİ iktidar yaptınız. Yetişen nesillere “DİN ve MİLLET” kavramlarını yeterince anlatmadınız. Muhafazakârlık ve Milliyetçilik bütün dünyada yükselirken, muhafazakârlık, milliyetçilik ve İSLÂM dini konuşma şeklinizin altında kaybolup gitti. Hocaların, imamların, şeyhlerin iktidar çevresinde kümeleşmesini, valilerin, kaymakamların imam-hatiplilerden seçilmesini, camilerde iktidar lehinde konuşan vaizleri, Tekkeler ve Zaviyeler kanunun aksine bütün cemaat faaliyetlerinin açıkça ve kollanarak yürütüldüğünü, halk önderlerinin hep cemaatlerden çıkmaya başladığını hep sessizce seyrettiniz. Kürt ve Kürtçülüğü yeterince ayırmadınız ve anlatamadınız.
Bütün bunları AKEPE yaparken, onlar Osmanlıcılık hevesinde ve Abdülhamid hayranı olduklarını zaten söylüyorlardı. İşte yukarıda kısaca saydıklarım da aynen Abdülhamid devrinde yaşanmış, Osmanlı İmparatorluğu’nun yok oluşunu hızlandırmıştı. Peki, görevli olduğunuz ON SEKİZ YIL da, siz ne yaptınız? Sadece seyrettiniz.
Bütün bunlar ve diğer konuları uzun uzun anlatmak, yazmak mümkün. Ne yazık ki “AY BACAYI ÇOKTAN AŞTI”. Lütfen, çevrenizle birlikte başınızı birazcık kaldırarak olanları daha doğrusu gerçekleri bütün ÇIPLAKLIĞI ile görünüz. Unutmadan ve unutturmadan herhalde “şürekânızca” ortaya atılan “Ülkücüler kadın liderin arkasından gitmezlermiş” safsatası için birazcık TÜRK ve İSLÂM KADIN liderlerinin isimlerini de hatırlatmama izin veriniz. Arıg, Şuca, Şağap, Altuncan, Nilüfer, Melek, Dilşad, Boğarık, Ergene, Türkân, Şacar-al Dürr, Şabiha, Şafvet Al-Dîn HATUNLAR ve Raniyye, Raziye Begüm SULTANLARI ve de HAYME ANALARI unutmayın derim. Şayet MHP’NİN yeni lideri KADIN olacaksa, ATALARIMIZIN gittiği yoldan, biz neden gitmeyelim.
1 Kasım 2015 Milletvekilliği Genel Seçim sonuçları ve o güne kadar yaşadığımız son ON ÜÇ YIL “BIÇAĞI KEMİĞE DAYANDIRDI”. TÜRK MİLLİYETÇİLERİ ve ÜLKÜCÜLER size 18 Mart 2018 için “MART KAPIDAN BAKTIRIR, KAZMA KÜREK YAKTIRIR” diyorlar, artık anlayınız.
Bu arada, HERKESİN öğreneceği şekilde,”yarım akıllılar” “aldananlar” “hissiyat ve iradesi nerelerde sürüklenenler” “fitne kafilesi” “kara kumpanya mucitleri” “yalancılar, müfteriler, münafık ve müşrik emelliler” “yandaş kalemler” “insafını kiralamış sözde aydınlar” “satılık şahsiyet” “fiyatı olan” “devşirme” “kukla olan zevat ve zavallılar” “MHP Bilirkişileri” “dönekler” “tükenmişler” “müflis emelliler” gafiller” ve “ALAYI” nın KİM ve KİMLER olduklarını da İSİM İSİM açıklamanız gerektiğini hatırlatmak isterim.
Son olarak, 30 Eylül 2015 “ ASENALAR…MHP…ALP ER TUNGALAR” başlıklı yazımda; “ Bütün bu olumsuzlukları ortadan kaldırmak için 1 Kasım 2015 seçimlerinde oylarımızı MHP’de birleştirelim. Ve Kasım 2015 yazımıza, Namık Kemal’in Hürriyet Kasidesinin aşağıdaki mısralarıyla başlamayalım!
“Görüp ahkâm-ı asrı münharif sıdk-u selâmetten
Çekildik izzet-ü ikbal ile (…………………………………) demiştim. Şimdi ise “O” mısraları değiştirerek, üzüntüyle;
“Görüp ahkâm-ı asrı münharif sıdk-u selâmetten
-ARTIK “izzet-ü ikbal ile” ÇEKİLİN MİLLİYETÇİ HAREKETTEN- diyorum, diyoruz, diyorlar…
Başka nasıl söylesek ki? Ve biliniz ki, MİLLİYETÇİLERİN Lügat-ı Milliye’de kullanmayacakları tek kelime “PIRSMAK” tır.
Kenan Mutlu Gürses