31 Mart 2016
Her türlü kötülüğün etrafımızı kuşattığı şu dönemde bizi yönettiğini iddia edenlerin konuşmalarını dinleyince, yazmak zorlaşıyor. “Kral çıplak” değil ÇIRILÇIPLAK iken, söylenenleri, yazılanları izledikçe, bir köşeye yığılıp kalıyorsunuz. Tıpkı Osmanlı İmparatorluğu’nun yok olma sürecine girdiği, son 150–200 yılı yaşayacakmışsınız gibi bir tedirginliğe kapılıyorsunuz…
Osmanlı İmparatorluğu da, bugün gibi, o günlerde yönetme becerisinden yoksundu. Sınırları içerisinde olup bitene bigâne kalmaktaydı. O nedenledir ki, misyonerler yavaş yavaş Anadolu’ya çöreklenmeye başlamışlardı. Mesela:
Yıl 1583: Osmanlı İmparatorluğu tahtında, III. MURAD vardı.
Osmanlı Devletine gelen ikinci grup Katolik misyoner grubu Dominikenler oldu. Osmanlı topraklarında faaliyete başlayan diğer bir Katolik misyoner grubu ise Cizvitlerdi. Beş kişilik bir grup halinde Osmanlı Devleti’ne gelen Cizvit misyonerleri, Kasım 1583 tarihinde St. Benoit manastır ve kilisesine yerleştirildiler. İstanbul’da Rumlar ve ERMENİLER arasında 190 yıl faaliyetlerini sürdürdüler.
Yıl 1621: Osmanlı İmparatorluğu tahtında, II. OSMAN vardı.
Fransız Capucin Cemiyeti papazlarından Rahip Pasifiko 1621 de Osmanlı İmparatorluğu’na gelerek, İstanbul, Balkanlar, Suriye, Filistin, Kıbrıs ve Irak’ta manastırlar kurdu. Cizvitlerin İstanbul’da da oturmalarına izin verilmiş, daha sonra bu izin genişletilerek Selanik, İzmir ve Atina’ya yerleşip faaliyetlerini genişletmiştir. Osmanlı İmparatorluğu’nda Cizvit ve Fransiskan misyonerler en çok İstanbul, İzmir, Halep, Suriye, Filistin, Mısır, Irak, Kıbrıs ve Yunanistan da faaliyetlerini devam ettirmişlerdir.
Yıl 1626: Osmanlı İmparatorluğu tahtında, IV. MURAD vardı.
1626 tarihinde üç kişilik bir Kapusen misyoner grubu İstanbul’a geldi ve St. Georges Kilisesi’ne yerleşti. Cizvitler gibi Kapusenler de, kilise bünyesinde açtıkları bir okul ile eğitim alanında faaliyet gösterdiler. Fransa, Colbert Hükümeti zamanında bu misyonerlerin eğitim faaliyetlerinden faydalanmak istedi.
Yıl 1669: Osmanlı İmparatorluğu tahtında, IV. MEHMED vardı.
Osmanlı Devleti’ndeki Fransız elçiliğine ve konsolosluklarına tercüman yetiştirmek maksadıyla Krallık Ticaret Meclisi, Kasım 1669 tarihinde her üç yılda bir defa Fransa’dan Kapusenlerin İstanbul ve İzmir’deki okullarına dil oğlanları gönderilmesine karar verdi. 1718’de alınan kararla da Kapusenlerin İstanbul’daki okulunda on iki dil oğlanı bulunduruldu.
Yıl 1710: Osmanlı İmparatorluğu tahtında. III. AHMED vardı.
İngiliz Sömürgeler Bakanlığı, İstanbul’a ajan olarak gönderdiği casus Humpher’e misyonerlerin neler yapılması gerektiğini bir kitapçık da sıralamıştı. (Bu on üç madde mutlaka bulunup okunmalı)
Yıl 1742: Osmanlı İmparatorluğu tahtında, I. MAHMUD vardı.
İlk Ermeni Katolik kilisesi 1742 yılında İstanbul’da açıldı. ERMENİLERİN Katolik yapılması ERMENİ Patriği ve GREGORYEN ERMENİLERİ rahatsız etti.
Yıl 1759: Osmanlı İmparatorluğu tahtında, III. MUSTAFA vardı.
Katolikleri Galata’da toplayarak faaliyet alanlarını daralttı, ERMENİ Katolik kilisesinin faaliyet alanını İstanbul olarak sınırladı.
Yıl 1806: Osmanlı İmparatorluğu tahtında, III. SELİM vardı.
İngiliz elçisi Stranford Cannig, Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılışını önleyecek telkinlerde bulunmaya başladı.
Yıl 1815: Osmanlı İmparatorluğu tahtında. II. MAHMUD vardı.
İlk Protestan misyoner, İngiliz Chuch Missionary Society’e bir papaz olarak Mısır’a gönderildi.
Yıl 1820: Osmanlı İmparatorluğu tahtında, II. MAHMUD vardı.
O birçok reformu gerçekleştirmiş, 1826 da Yeniçeri Ocağı’nı kaldırmıştı. Ancak, ilk Amerikan Misyonerleri Pliny Fiks ve Levi Parsons İZMİR’E o nun zamanında gelmişlerdir. Karaya ayak basar basmaz Levi Parsons: ”Bu günah İmparatorluğunu tamamen yıkmak ahdim olsun” demiştir. Bu ifadenin en önemli değerlendirilecek yönü, Misyonerlerin Anadolu’ya yayılmalarının yanı sıra ERMENİ MESELESİ hız kazanmıştır.
Yıl 1824: Osmanlı İmparatorluğu tahtında, II. MAHMUD vardı.
Osmanlı İmparatorluğu’ndaki ilk Amerikan Protestan Okulu 1824 yılında Beyrut’ta açıldı.
Yıl 1830: Osmanlı İmparatorluğu tahtında, II. MAHMUD vardı.
ABD ile Osmanlı arasında Ticaret Anlaşması imzalandı. Amerikalılar kapitülasyon hakları elde ettiği gibi ERMENİLER lehine birçok hükümler yürürlüğe konuldu.
Yıl 1830: Osmanlı İmparatorluğu tahtında, II. MAHMUD vardı.
İstanbul, Amerikan Protestan Misyonerlerinin merkezi oldu. Anadolu’ya dağıldılar. Gregoryen ERMENİLERİN bir kısmına PROTESTAN mezhebini kabul ettirdiler.
Yıl 1846: Osmanlı İmparatorluğu tahtında, II. MAHMUD vardı.
İstanbul’da ilk Protestan Kilisesi açıldı
Yıl 1848: Osmanlı İmparatorluğu tahtında, ABDÜLMECİD vardı.
Demokratikleşmenin ilk adımını 1839’da Tanzimât Fermânı (Gülhane Hatt-ı Şerif-i) ve 1856’da Islahat Fermânı’nı (Islâhat Hatt-ı Hümâyûn-u) ilân eden padişahtı. Amerikan Misyonerleri, Osmanlıya Protestan ERMENİ cemaatini tanımayı kabul ettirdi.
Yıl 1850: Osmanlı İmparatorluğu tahtında ABDÜLMECİD vardı.
Amerikan Misyonerleri, ROBERT, ÜSKÜDAR AMERİKAN KIZ, HARPUT FIRAT, MERZİFON ANADOLU, ANTEP ANADOLU, KAYSERİ TALAS, TARSUS ve RUMELİ kolejlerini kurarak, sadece RUM ve ERMENİLERE eğitim vermeğe başladı.
Yıl 1860: Osmanlı İmparatorluğu tahtında ABDÜLMECİD vardı.
ERMENİLER, Amerika’ya göç etmeğe, TÜRK düşmanlığını yaymağa ve ticari çıkarlar sağlamağa başladı.
Yıl 1865: Osmanlı İmparatorluğu tahtında, ABDÜLAZİZ vardı.
Anadolu da açılmış kolejlerde okutulan ERMENİ gençleri Amerikan Üniversitelerine gönderildi. Teoloji Fakültelerinde Misyoner yardımcısı olarak yetiştirilerek, Anadolu’ya Türk aleyhtarlığı yapmak üzere tekrar getirildi.
Yıl 1870: Osmanlı İmparatorluğu tahtında I. ABDÜLAZİZ vardı.
Osmanlı İmparatorluğu’ndan Amerika’ya göçler artmaya başladı.
Yıl 1886: Osmanlı İmparatorluğu tahtında, II. ADÜLHAMİD vardı.
1876’da Birinci Meşrutiyet’i (Kanûn-î Esas-î) ve 1908’de İkinci Meşrûtiyet’i ilân eden 31 Mart Vakası ile 1909 da tahttan indirilmişti. ERMENİLER için SİVAS AMERİKAN KONSOLOSLUĞU, ona bağlı olarak ANKARA KONSOLOSLUK ŞUBESİ açıldı.
Yıl 1894: Osmanlı İmparatorluğu tahtında II. ABDÜLHAMİD vardı.
ERMENİ gailesi Amerika Senatosuna taşındı. SASUN olayları nedeniyle Amerikan Senatosu Osmanlı’yı kınama kararı aldı.
Yıl 1894: Osmanlı İmparatorluğu tahtında, II. ABDÜLHAMİD vardı.
İmparatorluk genelinde açılan Protestan okul sayısı son derece artmış, sadece Elazığ’da 83’e yükselmişti.
Yıl 1895: Osmanlı İmparatorluğu tahtında II. ABDÜLHAMİD vardı.
ERZURUM da AMERİKAN KONSOLOSLUĞU açıldı. ERMENİ İSYANI başladı. HINÇAK ve TAŞNAK komiteleri eylemlerini artırdı.
Yıl 1895: Osmanlı İmparatorluğu tahtında II. ABDÜLHAMİD vardı.
Amerika, ERMENİLERİ ve misyonerlerini korumak adına Osmanlı kara sularına bir savaş gemisi gönderdi.
Yıl 1896: Osmanlı İmparatorluğu tahtında II. ABDÜLHAMİD vardı.
Amerikan Senato ve Temsilciler Meclisi ERMENİ iddialarını kabul ederek Osmanlı aleyhindeki kararı kabul etti. Osmanlı’ya ERMENİLER lehinde müdahale için kanun tasarısını senatoya sunuldu.
Yıl 1896: Osmanlı İmparatorluğu tahtında II. ABDÜLHAMİD vardı.
1896’dan 1900’e kadar Anadolu’dan Amerika’ya Misyonerlerin en çok etkin oldukları Harput ve Merzifon yöresindeki ERMENİ nüfusun yarıdan fazlası göç etti. Amerikan pasaportu alarak tekrar Anadolu’ya gelen ERMENİLER kanlı eylemlere giriştiler. Amerika, bunları kendi vatandaşı kabul ederek himaye etmeye başladı.
Yıl 1900: Osmanlı İmparatorluğu tahtında II. ABDÜLHAMİD vardı.
Amerikan KONSOLOSLUĞU HARPUT’DA açıldı.
Yıl 1909: Osmanlı İmparatorluğu tahtında II. ABDÜLHAMİD vardı.
Amerikan Hükümeti, Adana ERMENİ olayları nedeniyle Osmanlı’ya gözdağı vermek üzere, savaş gemileri “Marblehead” ve “San Fransisco” yu Osmanlı kara sularına gönderdi.
Yıl 1910–2016: Sayfalarca yazılacak, başka bir yazının konusu.
Yıllardır uyutulan, Şeyhülislam Fetvalarını merak etmeyen Osmanlı hayranlarına, CUMHURİYET karşıtlarına ve her daim kullanılarak SÖZDE SOYKIRIMI safsatasının peşinden koşan ERMENİLERE hatırlatmak isterim ki; Bir devlet ki, bünyesinde çalışma amaçları ve hedefleri farklı bu kadar çok misyoneri, bünyesinde kontrolsüz olarak barındırıyorsa, her gün ŞEHİTLERİMİZ geliyor, ülkenin her köşesinde bombalar patlıyorsa, bütün endişelerimize rağmen, toplumun beklentileri doğrultusunda hareket edilmiyorsa, daha çok oturup düşünmemiz gerekecektir. Marifet konuşmak değil, duruşma salonlarında sanıklarla çekilenler yerine, teröristlerle birlikte olan konsolosların, elçilerin fotoğraflarını yayınlamaktır. Denilecektir ki, arkadaş sen konsolosu, elçiyi ve misyoneri karıştırıyorsun! İnsan bu, bazen karıştırmaz mı?
Kaynak: Ermeni Araştırmaları Dergisi 2/2001
Misyonerlik/ Prof. Dr. İbrahim Arslanoğlu
Kenan Mutlu Gürses