KENDİ TARİHİNİ BİLMEYENE ANLATILMAZ AMA… (II)

05 Temmuz 2024


RUSYA
      Rusya Silahlı Kuvvetleri’ne ait askeri birlikler 17 ülkede bulunmaktadır. Rusya’nın askeri üslerinin ise 9 ülkede yer almaktadır. Rusya’nın yurt dışındaki askeri üstleri ve barış gücü misyonları şöyledir; Askeri Üstler: Suriye, Abhazya, Ermenistan, Belarus, Kazakistan, Moldava, Tacikistan, Güney Osedya. Lojistik Destek Merkezi :  Suriye, Vietnam. Rusya’nın Barış Güçleri: Güney Sudan, Lübnan, Kongo, Liberya, Fildişi Sahili, Haiti, Fas, Kıbrıs. Eski Askeri Üstler: Azerbaycan, Vietnam, İran, Almanya, Gürcistan, Moğolistan, Polonya, Küba.
Askeri Üstler
      Abhazya; Kafkasya’da Gürcistan’ın batı ile yakınlaşmasından sonra yine stratejik hamleler gerçekleştiren Rusya, NATO’nun faaliyet yürüttüğü Abhazya’ya askeri üs kurmuştur. NATO tehdidine karşı Abhazya’ya oldukça büyük yatırım yapan Rusya, Abhazya’ya hava savunma sistemleri, tankçı birlikler, hava ve deniz güçleri yerleştirmiştir. Sivil askeri kaynaklarına göre Rusya’nın Abhazya’da bin 900 Rus askerinin konuşlandırıldığı bilinmektedir.
      Belarus; Rusya’nın kardeş ülke olarak gördüğü Belarus’ta da askeri üssü bulunmaktadır. Her yıl birlikte askeri tatbikatlar gerçekleştiren Rusya ve Belarus bölgedeki güvenliklerini birlikte sağlamayı amaçlamaktadır Rusya’nın Belarus’ta bulunan askeri üssünde 850 askeri olduğu bilinmektedir.
      Moldova/Transdinyester; Rus askerlerinin bu topraklarda durumu tanınmayan cumhuriyet, uluslararası hukuk açısından oldukça karışıktır. Bir yandan, Sovyet döneminde hala Kolbasna köyünün çevresinde oluşturulan Avrupa’nın en büyük askeri depolarından biri koruma gerektiriyor. Diğer yandan, Transdinyester’de bulunan Rus askeri, PMR ve Moldova arasındaki ihtilafın yine ‘sıcak sahneye’ geri dönmeyeceğinin garantisidir. Yine de, Rusya Transdinyester’i bir devlet olarak tanımaz ve Moldova’nın birliğini korumak anlamına gelse de, Rus ordusunun kendi topraklarına konuşlandırılması anlaşması hiçbir zaman imzalanmamıştır. PMR’deki Rus ordusunun mevcut gücü: İki barış gücü taburu, depoların korunması, helikopter pilotlarının ayrılması ve birkaç destek bölümüdür. Bu, Transdinyester savaşını bir defada geri götüren 14. Ordu’da kalmıştır. Çatışma başladığı zaman, birliklerin gücü 22.000 askerdi, fakat çoğu ya geri çekildi ya da (Kişinev ve diğer Moldovalı şehirlerde bulunan parçalar için) Moldova’nın yetkisi altında geçti.
      Kırgızistan; Vladimir Putin, Orta Asya’da etkisini artırma çabaları çerçevesinde Rusya’nın bölgede askerî varlığını pekiştirme yönünde de önemli adımlar atmıştır. 2003 yılının sonbaharında Kırgızistan’da Rus Kant askerî üssü açılmıştır. Daha 1941 yılında Kant’ta bir askerî hava alanı açılmış ve zamanla burada askerî birlik kurularak hava okulu da açılmıştır ki, Hüsnü Mübarek ve Hafız Esad gibi Orta Doğu’nun önde gelen eski liderleri burada eğitim almışlardır. Kırgızistan’ın bağımsızlığını kazanmasıyla bu okul ve buradaki birlik, önemini kaybetmiştir. ABD’nin Kırgızistan’da Manas askerî üssünü açmasından sonra (2002) Moskova da Kant’taki havaalanının Rus üssüne çevrilmesi konusunda Kırgız yetkilileriyle anlaşmaya varmış ve böylece 1991’den sonra Rusya ilk yurtdışı askerî üssünü açmıştır. Bu üssün resmî amacı, bölgede hava sahasını kontrol altında tutmak ve gerektiğinde terör grupları ile mücadele etmektir. 2006 yılında Kant askerî üssü gerek askerî teknoloji, gerek asker sayısı bakımından 2.5 kat genişletilmiştir. Kant üssünde SU-25 adlı beş adet hücum uçağı, dört adet L-29 adlı eğitim uçağı, iki adet Mİ-8 helikopteri bulunmaktadır.
      1954’te kurulan Issık Göl’deki Askerî Deniz Filosu da hâlen Rus mülkiyetinde sayılmaktadır (1993’ten beri). Kırgızistan’da Rusya Federasyonu Savunma Bakanlığı’na bağlı sismik ve radyosismik laboratuarlar da mevcuttur. Böylece özellikle 21. yüzyılın başından itibaren Rusya bu ülkede askerî varlığını arttırmıştır. Bununla birlikte ülkedeki Amerikan Manas askerî üssü devamlığını devam ettirmektedir. Kırgız yetkililer özellikle fiyat artışını sağlamak veya Rusya’dan yeni yardımlar koparmak için Amerikan üssünün kapatılması konusunu gündeme getirseler de, amaçlarına ulaştıklarında hep geri adım atmaktadırlar.
      Tacikistan; Ekim 2004 yılında Tacikistan’daki Rus avcı taburuna da askerî üs statüsü verilmiştir. Bu tabur aslında daha 1945 yılında oluşturulmuş, 1980-1989 yılları arasında Afganistan’da savaşmıştır. Bu üssün içerisinde üç avcı alayı (Duşanbe, Kulyab ve Kurgan-Tübe), 670. Hava Birliği (Ayni askerî havaalanı), 303. Helikopter Filosu ve istihbarat birlikleri yer almaktadır. Toplam 7000 kişinin görev yaptığı bu üstte çok sayıda füze, 100 tank, 300 zırhlı araç bulunmaktadır. Buradaki askerî üssün görevi, Tacikistan ile Afganistan sınırının korunması, terör ve uyuşturucu trafiği ile mücadele ve genel olarak bölgede güvenliğin sağlanmasıdır.
      Bu üssün yanı sıra inşaatına daha 1979 yılında başlanan Tacikistan’daki Optik-Elektronik Merkezi de 2004 yılında Rusya’nın mülkiyetine verilmiştir. Bunun karşılığında Rusya, Tacikistan’ın 242 milyon dolar borcunu silmiş ve beş yıl içerisinde Tacikistan ekonomisine iki milyar dolarlık yatırımda bulunmuştur. Rusya Uzay Birliği’ne bağlı olan bu merkezin en önemli görevi ise kozmik nesnelerin tespiti ve onların takibidir. Bu merkez sayesinde Moskova, Avrasya, Kuzey ve Orta Afrika bölgeleri ile Hint ve Atlantik okyanuslarının yayıldığı coğrafyayı (uzay kısmını) kontrol altında tutmaktadır.
      Kazakistan; Rusya, Kazakistan ile de yakın askerî münasebetler içerisindedir. Ocak 2004 tarihinde SSCB’nin en büyük uzay üssü olan Kazakistan’daki Baykonur uzay üssünün 50 yıllığına Rusya’ya kiralanması konusunda Rusya ile Kazakistan anlaşmaya varmışlardır. Bu üssün yanı sıra Kazakistan topraklarında Rusya Savunma Bakanlığı’na bağlı Nakliye Uçağı Alayı (Kustanay), Sarı-Şagan deneme poligonu, uzay birliklerine bağlı radyo-teknolojik merkez gibi askerî mahiyette birimler bulunmaktadır. Baykonur uzay üssünün varlığı, aslında her iki ülke (Rusya ve Kazakistan) için de büyük önem arz etmektedir. Dünyanın en gelişmiş uzay üslerinden biri olan Baykonur’dan en fazla uzay aracı fırlatılmakta, en fazla araştırma ve faaliyet burada yapılmaktadır. Yine Baykonur, sahip olduğu 15 çeşit askerî amaçlı uzay fırlatma sistemi itibariyle diğer uzay üslerinden üstündür. Avrupalı uzmanlara göre, “uzaya dünyadaki en kolay çıkılacak yer, Baykonur uzay üssüdür.” Aynı özellikleri taşıyan başka bir üssün kurulması çok kolay olmadığı için Rusya, kendi topraklarında başka uzay üsleri de olmasına rağmen Baykonur’a büyük önem vermekte ve Kazakistan’a yıllık yaklaşık 115 milyon dolar kira ödemektedir. Bununla birlikte Rusya, üssü ticarî amaçlarla kullanmakta ve Kazak yetkililerinin belirttiğine göre yıllık bir milyar dolardan fazla gelir elde etmektedir. Bütün bunların yanı sıra Baykonur uzay üssü, ayrıca Rusya’nın uluslararası arenadaki konumunu da güçlendirmektedir. 
      Astana açısından bakıldığında ise, Kazakistan bağımsızlığını kazandığı dönemde bu üssü çalıştıracak alt yapı ve yeterince uzmana sahip olmadığından dolayı üssü Rusya’ya kiralamıştır. Ancak o tarihten itibaren Kazakistan’ın bu alana önem vermeye başlaması ve kendi uzmanlarını yetiştirmesi, Rusların tecrübelerinden faydalanması gibi hususlar, anlaşma süresinin sona erdiği tarihte sürenin tekrar uzatılmayacağına ve Kazakların bu üssü kendilerinin işleteceğine işaret etmektedir. Dolayısıyla Kazakistan’ın da “uzay devleti” olma yolunda büyük adımlar attığını ve Baykonur uzay üssünün Rus-Kazak işbirliğinin geliştiği en önemli alanlardan biri olduğunu söylemek mümkündür.
      Özbekistan; Özbekistan’da Rus askerî üssü olmasa da, Ruslar bu ülkedeki Hanabad üssünü kullanmaktadırlar. Özbekistan’ın ABD ile arası açıldıktan ve Kasım 2005 yılında Amerikan üssündeki son Amerikan uçağı Özbekistan’ı terk ettikten sonra Rusya ile Özbekistan arasında imzalanan anlaşmaya göre, iki ülke karşılıklı olarak birbirlerinin askerî üslerini kullanabileceklerdir. Bu anlaşma gereğince de Moskova, 2001-2005 yılları arasında ABD tarafından kullanılan Hanabad üssünü kullanmaktadır. 2005 yılından itibaren Özbekistan’da Rus üssünün açılması konusu sık sık gündeme gelsede, taraflar bu konuda bir türlü anlaşmaya varamamaktadırlar. Buna rağmen ABD üssünün kapatılması ve Özbekistan’ın KGÖA’na dahil olması, yine de Rusya’nın başarısı olarak kabul edilmektedir.
      Suriye; Rusya, Suriye’deki ilk askeri operasyonunu 30 Eylül 2015’te yapmıştır. Rusya’nın müdahalesi askeri muhaliflerin güç kaybetmesiyle sonuçlandı. Suriye’de rejimin operasyonlarına havadan ve karadan destek veren Rusya’nın hava ve deniz üsleri yanı sıra çatışmalı bölgelerde geçici üsleri var. Rusya’nın Şam, Lazkiye, Halep Hama ve İdlib bölgelerinde faaliyet gösterdiği 12 askeri üste rejimin askeri operasyonlarına destek veriyor. Suriye’nin kuzeybatısındaki Lazkiye’de bulunan Himeymim Hava Üssü Rusya tarafından aktif kullanılıyor. Rusya’nın ayrıca Suriye’nin Akdeniz limanında bulunan Tartus limanında dev bir deniz üssü bulunuyor. Rusya’nın Suriye’deki operasyonlarını yöneten Operasyonel Birim Başkanı Andrey Kartapolov, kısa süre önce Moskova’nın Suriye’de devasa bir askeri üs kuracağını açıklamıştı.
      Tartus Deniz Üssü; Rejime silah ve mühimmat tedarik etmek için kullanılıyor. 1700 personel görev yapıyor. 2 adet tamir ve tedarik gemisi bulunuyor.
      Bassel El-Esad Hava Üssü (Himeymim); Askeri ve istihbarat operasyonları için kullanılıyor. 2 bin Rus personel görev yapıyor. 32 uçak 16 helikopter, 9 tank, 2 karadan havaya füze savunma sistemi bulunuyor.
      Şayrat Hava Üssü; Rusya Hava Kuvvetleri’de hava üssünü aktif olarak kullanmaktadır. 2015 yılında Rusya, uçaklarını yerleştirmek için pistleri genişletme çalışması yaptı. Şayrat Hava Üssü Suriye’nin Humus Vilayeti’nin Humus ilçesinin Şayrat kasabasında bulunan askerî bir hava üssüdür. Üs, Suriye’nin en büyük üçüncü şehri Humus’un 31 km güneydoğusunda yer almaktadır. Şayrat Hava Üssü, Suriye’deki en büyük ve en aktif hava üslerinden birisi olarak kabul edilmektedir. Ayrıca en çok uçuşun gerçekleştirildiği askerî üslerden birisidir. Hava üssünde, iki pist ve 40 hangar bulunmaktadır ve Suriye Hava Kuvvetleri’nin 50. Hava Tugayına ev sahipliği yapmaktadır. Suriye ordusuna ait 5 adet jet filosu ile birlikte 1 adet Sukhoi Su-25 bombardıman uçağı ve MiG-23 ve Su-22 tipi savaş uçakları envanterinde yer alır. Bunun yanında, 6 adet yerden havaya güdümlü füze savunma sistemi bulunmaktadır.
      Ermenistan; Kafkasya Bölgesinde Rusya ile en sıkı ilişkilere sahip ülke Ermenistan’dır. Askeri yoğunluğu Ermenistan’a vermiş olan Rusya’nın ülkede 2 askeri üssü bulunmaktadır. Bunlardan ilki Gümrü Askeri Üssü, ikincisi ise başkent Erivan’da bulunan Erebuni Askeri Üssüdür. Gümrü Askeri Üssü: Erivan’a 120km. uzaklıkta, ülkenin kuzeyinde yer alan ve Ermenistan’ın ikinci büyük şehri Gümrü’de konumlandırılmıştır. Üs bölgedeki Rus çıkarlarını küresel güçlere karşı koruyan en önemli üstür. 1953 yılında Ermenistan’a konuşlandırılan 7.Orduya bağlı 127.Tümen bünyesinde 102. Askeri Üs olarak oluşturulmuştur. 1 Eylül 1994 yılında yapılanan 102. Gümrü Üssü’nde, 13 savaş birliği, 17 yardımcı birlik, 84 adet topçu sistemi, 74 adet tank, 17 adet Piyade Muharebe Aracı (BMP), 148 adet Zırhlı Piyade Çatışma Aracı (BTR), yüksek sinyal stabilizasyonuna ve frekansına sahip modern navigasyon cihazları, mobil istasyonlar, BUK M1-2 ve Smerch sınıfı uçaksavar füzeler mevcuttur.
      Ayrıca 2007 yılında kapatılan Batum ve Ahılkelek üslerinin donanımları 102.Gümrü Askeri Üssü’ne aktarılmıştır. Buradaki asker sayısının gösterilenden daha fazla olduğu tahmin edilmektedir. Üste Rusya ve Ermenistan’ın silahlı kuvvetlerinden oluşmuş bir Birleşik Ordu Grubu yer almaktadır. Askerler tatbikatların yanı sıra, 30 Eylül 1992 tarihli anlaşma gereğince Ermenistan’ın Türkiye ve İran ile olan sınırını da koruma yükümlülüğü altındadır. Erebuni Askeri Hava Üssü: Erivan’ın 7 km. güneyinde bulunan Erebuni’de Rusya’nın 3624. Askeri Hava Üssü bulunmaktadır ve 1995 yılında oluşturulmuştur. Üs 102. Askeri Üs dahilinde faaliyet göstermektedir. Bünyesinde MIG-29 savaş uçağı ve Mi-24 helikopterleri, 16 adet MIG-29 Fulcrum savaş uçağı, 18 adet Mi-24P saldırı helikopteri ve Mi-8MT ve Mi- 8MSV6 sınıfı askeri taşıma helikopteri, Ermenistan Hava Kuvvetlerine ait 2 adet Ilyushin IL- 76M , 1 adet Airbus A319CJ uçağı, 12 adet Mi-24 ve 9 adet Mi-8 helikopteri bulunmaktadır. Ermenistan, ayrıca 15 adet Sukhoi SU-25 yakın hedefe tasarlanmış saldırı uçağına, 6 adet L- 39C Albatros jet eğitim uçağı, 1 adet MiG-25 avcı ve yüksek hızlı keşif uçağının da Ermeni hava kuvvetlerinin silah envanterinde olduğu bilinmektedir. Arzni askeri eğitim üssünde ise 9 adet Mil Mi-2 hava desteği sağlama amaçlı zırhlı taşıma helikopteri ve 10 adet Yak-52 eğitim uçağı bulunmaktadır.
      Kırım; Ukrayna’da Rusya yanlıları ile Kiev yönetimi arasında büyük çatışmalar çıkmış ve Donbass bölgesi Kiev’den tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan ederek cephede Kiev yönetimi askerleriyle çatışmaya devam etmiştir. 2014 yılında Ukrayna’da yaşanan iç savaşın hemen ardından Rusya’nın Kırım hamleleri çok sert oldu. Karadeniz’in en stratejik noktası olma özelliğini taşıyan Kırım’da 2015 yılında referandum gerçekleşti. Bu referandum ile Kırım doğrudan Rusya’ya bağlandı. Ukrayna ile batı ülkeleri bu seçimlerin Rusya’nın baskısı altında olduğunu savunarak Kırım’ı hala Ukrayna’ya bağlı olarak gördüklerini açıkladı ve Rusya’yı işgalci ilan etti. Batının Kırım baskısına aldırış etmeyen Rusya, bu stratejik öneme sahip olan bölgeye kara, hava ve deniz kuvvetleri yerleştirdi. Son olarak Kırım’a Belbek Askeri Hava Alanı açan Rusya ayrıca hava savunma sistemlerini Kırım’a kurarak bölgedeki etkinliğini arttırdı. Rusya, Kırım’a şu ana kadar 15 binin üstünde asker gönderdi.
Lojistik Destek Merkezleri
      Suriye; Tartus kenti, Rusya Deniz Kuvvetleri’ne ait 720 numaralı lojistik destek merkezi.
      Vietnam; Kamran kenti, Rusya Silahlı Kuvvetleri’ne ait denizaltıların onarım ve bakımı, askeri uçakların ikmalinin yapıldığı üstür.
      Afganistan; Afganistan’a sınırı bulunan Tacikistan’da da oldukça etkin olan Rusya, bu ülkede 7 bin askerini bulunduruyor. Rusya’nın Tacikistan’da hava savunma sistemleri bulunurken özellikle kara kuvvetlerine oldukça önem veriyor.
Eski Askeri Üstler
      Azerbaycan; Rusya’nın Azerbaycan’daki askeri varlığı diğer Güney Kafkasya ülkelerine göre farklılık göstermektedir. Azerbaycan Devleti bünyesindeki Rus askeri üslerini Sovyetler Birliği’nin yıkılması ile kapatmıştır. Bugün Rusya’nın Azerbaycan’da askeri olarak varlığını sürdürdüğü tek kurum Gebele Radar İstasyonu ‘dur. Azerbaycan’ın başkenti Bakü’nün 320 km. kuzeybatısında yerleşen Gebele bölgesinin Zaragon köyünde 210 hektarlık alanda SB’nin savunma bakanlığına tahsis edilmiştir. 1984 yılında tamamlanan istasyon, 20 Şubat 1985 yılında faaliyete başlamıştır.
      Yeltsin dönemi gergin olan ilişkiler, Putin’in iktidara gelmesiyle yumuşama dönemine girmiştir. Bu anlamda Azerbaycan’ı ziyaret eden ilk Rusya devlet başkanı Putin olmuştur. Moskova-Erivan yakınlığı ve Azerbaycan’ın tehdit algılaması ile gerginleşen ilişkiler, istasyonun statüsünün belirlenmesinde gecikmeye neden olmuş ancak Putin ziyareti ardından bir açıklığa kavuşabilmiştir. 24-26 Ocak 2002 yılında Aliyev’in Moskova ziyareti ile Gebele’nin statüsü ve kullanma prensipleri hakkında anlaşma imzalanmıştır. Anlaşma Rusya’nın istediği askeri bir statünün aksine Analitik Bilgi Merkezi statüsünü kazanmıştır. İmzalanan anlaşma ile belli şartlar da getirilmiştir. Buna göre;
-Bakü’nün izni olmadan elde edilen bilgiler üçüncü devletlerle paylaşılmayacak,
-Elde edilen bilgiler Azerbaycan’ın bağımsızlığı ve güvenliğine karşı kullanılmayacak,
-Askeri personeller Rusya’da eğitilecek,
-Personel sayısı 1500’den fazla olmayacak,
-Toplam personelin 1/3’i Azerilerden oluşacak,
-Teknik alanda iki ülke arası iş birliği sağlanacak,
-Azerbaycan hava savunma sistemi modernleştirilecek.
      Son maddeyle ilişkili olarak Gebele İstasyonu koruma görevinin Azerbaycan Hava Kuvvetleri tarafından yürütülmesine karar verilmiştir. İstasyonun kurulmasındaki amaç güney bölgelerini kontrol altında tutmaktır. İstasyon Türkiye, İran, Çin, Hindistan, Pakistan, Afrika kıtasının bir kısmı ile Atlantik ve Hint okyanuslarının büyük bir kısmının kontrolünü elinde tutan bir güç platformu görevindedir. Netice itibarıyla Sovyet mirası Gebele’nin Rusya için büyük önem arz ediyor olması Azerbaycan’ın elinde bir “stratejik koz” olarak sayılabilir. Ayrıca ekonomik olarak büyük katkı sağlayan İstasyon’un uyumlu ilişkiler olduğu sürece karşılıklı bir avantajı temsil ettiğini söyleyebiliriz.
      Gürcistan; Rusya’nın buradaki askeri varlığına bakacak olursak; 1991-2000 yılları arası Boris Yeltsin döneminde Batum, Vaziani ve Ahılkelek’te askeri üsler kurulmuştur. Gürcistan’ın değişen iktidarı, Batı’ya yönelimler ve ayrılıkçı bölgelerin de etkisiyle ülkede Moskova kaynaklı karışıklıklar meydana gelmiştir. 1992 yılında başlayan Abhazya sorunu ve Rusya’nın bu bölgelere olan desteği Gürcü yönetimini rahatsız etmiş ve Gürcistan’daki Rus üslerinin tahliyesi/kapatılması istenmiştir. İlişkilerin kötüleşmesiyle 2007 yılında Batum ve Ahılkelek üsleri kapatılmıştır. Rusya’nın bölgedeki etkinliğinin ve tarihi Karadeniz politikasının önemi itibarıyla Abhazya ve Güney Osetya bağımsızlığını ilk tanıyan devlet olmuştur. Bugün ise fiilen Gürcistan’ın elinden çıkmış bu iki bölgede Rusya askeri varlığını sürdürmektedir. 7. Rus Askeri Üssü olarak adlandırılan Abhazya’daki Gudauta üssünde 4.000 asker bulunmaktadır. Kara, hava ve deniz kuvvetlerinden oluşan birliklere her geçen gün sevkiyat yapılıyor, modernize ediliyor.
      Karadeniz’e çıkışın kilit noktası olan Abhazya üssündeki “Bombora” hava üssü Kafkasya’da yer alan en büyük hava üstüdür. Poti ve Oçamçira Limanları ise deniz kuvvetlerinin faaliyetleri açısından Rusya için büyük öneme sahiptir. Yalnız bugün limanlar nezdinde sadece hücum botları bulunmaktadır. 17 Şubat 2010 yılında ise Rusya ve Abhazya üssün 49 yıl daha uzatılmasına yönelik anlaşma imzalamıştır. Güney Osetya’daki 2.000 askerli 4.üs Osetlerin çağrısı ve isteği ile destek bularak kurulmuştur. Gudauta üssü ile birlikte yüzden fazla T-72B3 tank, BTR-82 A zırhlı araç ve çok sayıda silah, elektronik savaş sistemleri ve keşif sistemleri yerleştirilmiştir. Bölgede bulunan askeri üslerin ayrıca modernize edilerek Karadeniz etkinliğinin kaybedilmemesine dayanak olduğu söylenmelidir.
      Vietnam; Cam Ranh havacılık ve donanma üssü. Üs Sovyet döneminde aktif olarak kullanılıyordu, ama perestroika ve SSCB’nin çöküşünden sonra çürüme çöktü. 2001’de üs kapatıldı, zira o zamanki Rus filosu uzun yıllardır Hint Okyanusu’nda bulunmuyordu ve bu nedenle bir üsse ihtiyaç duymuyordu. Ancak, 2013 yılında Cam Ranh’da yapılan anlaşma uyarınca, denizaltılar için ortak bir Rus-Vietnam servis istasyonu kurulması gerekiyordu. 2014’ten bu yana, Cam Ranh’daki uçak Rus tankeri uçaklarını almaya başladı.
Tek Taraflı (Rusya merkezli) Askeri Mevcudiyet ve Faaliyetler;
      Rusya’nın tek taraflı askeri faaliyetlerine en güzel örnek Libya’dır. Çünkü Hafter bir hükümet değildir ve bundan dolayı iki taraflı bir duruma dönüşememektedir. 2015 sonrasında Rusya’nın Orta Doğu politikasında yeni bir aktör olarak ortaya çıkmıştır. Bu tarihten sonra Putin yönetimi özellikle Suriye, Libya ve BAE başta olmak üzere bütün Orta Doğu ülkeleriyle olan ilişkilerinde, Rusya Federasyonu içinde yaşayan çeşitli Müslüman unsurları aktif olarak kullanmaya başlamıştır. Moskova’nın bu yeni “paralel diplomasisinin” başında ise hiç şüphesiz Ramazan Kadirov yönetimi gelmektedir. Günümüzde Kadirov, Rusya’daki özerk cumhuriyetlerin cumhurbaşkanları arasında resmi olarak Orta Doğu temsilcisi olan tek yöneticidir. Bu bağlamda Moskova, Orta Doğu politikasında Kadirov faktörünü iyi kullanmaktadır. Örneğin Eylül 2017’de Moskova’da Rusya Dışişleri Bakanlığı ve Savunma Bakanlığı, Libya Ulusal Ordusu sözcüsü Ahmed el-Mismari ile temaslarda bulunurken, aynı günlerde Kadirov, Çeçenistan’ın başkenti Grozni’de Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin Başkanlık Konseyi Başkan Yardımcısı Ahmed Muaytik ile görüşmeler düzenlemiştir.
      Bu çerçevede Putin Orta Doğu politikasında da Dışişleri ve Savunma Bakanlıkları arasında rekabet oluşturarak aralarından birinin güçlenmesini önlemekte ve böylece son karar veren merci de kendisi olmaktadır. Moskova’nın Libya politikası söz konusu olunca, paralel diplomasi dışında dikkat çeken diğer bir husus da yürüttüğü paramiliter faaliyetlerdir. Nitekim 2018’den beri çeşitli uluslararası medya mecraları Libya’daki paralı Rus askerlerinin varlığından bahsederek bu konuyu sürekli gündemde tutmaktadır.  Bunun dışında, Wagner üyelerinin belli aralıklarla Rusya Savuma Bakanlığı’na Libya’daki gelişmelerle ilgili raporlar göndermektedir.
      Rusya ordusu Libya’da, küçük çapta da olsa çeşitli faaliyetler yürütmektedir. Bu faaliyetlerin başında bulunan isim ise Rusya Hava Kuvvetleri Komutanı Andrey Holzakov. Holzakov komutanlığındaki Rus askerlerinin karargâhı ise liman kenti olan Bingazi’de bulunuyor. Dolayısıyla Rusya’nın resmi makamlarıyla özel paralı askerler arasında geçen bu yazışmalardan da anlaşıldığı gibi, Wagner bütün faaliyetlerini Rusya Savunma Bakanlığı’yla koordineli yürütmektedir. Sonuç olarak, özellikle son yıllarda Libya’daki varlığını artıran Rusya’nın ana hedefi, buradaki ekonomik ve güvenlik çıkarlarından ziyade, Akdeniz bölgesinde hem uluslararası güçler hem de bölge güçleri arasında devam eden jeopolitik rekabette söz sahibi olan bir aktör haline gelmektir. Dolayısıyla, mevcut gidişatta Libya iç savaşında kimin galip geleceğinden emin olamayan Moskova, sadece Hafter yönetimine yardım etmekle kalmayıp, aynı zamanda rakipleriyle de temaslarda bulunmaya devam etmektedir.” Ayrıca Rusya’nın; RSB-Group, Antiterror, MAP, MSGroup, Centre R, ATK Group, SlavCorps, PMC Wagner. N.O.T. ve Cossacks gb paralı asker şirketleri de bulunmaktadır. (4)

KAYNAKLAR:
(4) https://akademikarastirma.org/rusya-federasyonunun-dunya-uzerindeki-askeri-usleri/

Kenan Mutlu Gürses


Kenan Mutlu Gürses © 2011 - 2024 Her hakkı saklıdır. Başa Dön