08 Şubat 2024
1 Ağustos 1918
“Ermeniler Hala Büyük Ermenistan Hayalini mi Besliyorlar” başlıklı yazı. Ati
8 Ağustos 1918
Ermenice Puzantiyon gazetesinin, Emenilerin memleketlerine iadesi meselesiyle ilgili olarak yazdığı başmakalede, selahiyet sahibi bir makamdan öğrenildiğine göre iadenin kararlaştırıldığını ne şekilde ve ne zaman yapılacağının henüz belli olmadığını yazması. Ati
8 Ağustos 1918
“Ermenilerin Memleketlerine iadesi” başlıklı yazı. Ati
13 Ağustos 1918
“Memleketimizde Misyonerler” başlıklı yazı. Ati
M. S. 4 ŞUBAT 1918 - İNSANÎ YARDIM ÇALIŞMALARI
[4 Şubat 1918’de Başkumandan Vekili, "Ermeni ve Gürcülerin yaptıkları mezâlim sebebiyle Ruslarla mütarekeyi bozmamak ve oradaki ahalimizi muhafaza etmek üzere ileri harekette Ordu’nun serbest olduğunu" telgrafla 3. Ordu Kumandanlığına bildirmiştir. 12 Şubat’ta Ordu Erzincan-Bayburt istikametinde ilerlemeye başlamıştır. 13 Şubat’ta Erzincan, 19 Şubat’ta Bayburt, 22 Şubat’ta Mamahatun, 24 Şubat’ta Trabzon, 12 Mart’ta Erzurum, 3 Nisan’da Ardahan, 8 Nisan’da Van, 14 Nisan’da, Batum, 25 Nisan’da Kars, 15 Mayıs’ta Gümrü, 26 Mayıs’ta Karakilise, yeniden vatan toprağı haline getirilmiştir.
Mayıs sonunda da Azerbaycanlılar, Gürcüler ve Ermenilerle Batum’da anlaşma imzalanmıştır. O sırada Batum’da Rus ve Gürcülerden 12 subay, 158 er yaralı ve 11 subay, 189 er hasta ile 46 hekim, 11 eczacı, 24 sıhhiye erbaşı ve 274 hemşire ve sıhhiye eri bulunmaktadır. Bu kişilerin tümü serbest bırakılmışlardır. Hekimlerden kıt’a tabibi olanlar esirlerin sıhhî hizmetine verildiği gibi, gerek kendi hastalarına bakmak ve gerek sair hizmetlerde kullanılmak üzere görevlendirilmişlerdir. Diğer sıhhiye görevlileri Batum’da kalmak veya ilk fırsatta Kafkasya’ya ve diğer bir yere gitmekte serbest kalmışlardır.
(…)1915 Yılındaki salgın hastalıklar faciasından sonra, 3. Ordu mıntıkasında sivil halk arasındaki salgın hastalıklar mücadelesi de Ordu Sıhhiye Riyasetine verilmiştir. 1917 yılında Ordu göçmenlerle birlikte tüm sivil halkın sıhhati ile doğrudan ilgilenmiş; göçler sebebiyle kimsesiz ve bakımsız kalmış çocukları da toplayarak bunlara bakmış ve birçoklarının hayatını kurtarmıştır. 3. Ordu sıhhî müesseseleri tarafından 10 ay içinde toplanan kimsesiz çocukların miktarı 17. 116’dır. Erzincan düştükten sonra başlayan büyük göç hareketinden itibaren yollarda birçok çocukların kimsesiz ve perişan bir halde bırakılmış oldukları görüldüğünden bunlar Ordu Kumandanlığı emriyle sıhhî müesseseler tarafından toplatılmış, orada iaşe ve bakımları sağlanmıştır. Bu işe ilk olarak 28 Temmuz 1916’da Suşehri’nde başlanmıştır. İlk toplananların hastaları tedavi olunmuş, sağlamları Sivas’a gönderilmiştir. Temmuz 1917 sonunda Sivas’ta 700’den fazla çocuk toplanmıştır. Bilâhare bu tertibatı daha da genişletmek lüzumu hâsıl olmuştur. 28 Ağustos 1917’de 3. Ordu Kumandanlığı’ndan Kolordu Kumandanlıklarına; "Kolordu mıntıkasında aç ve sefil bir halde etrafta dolaşan veya yatan küçük çocukların hastahanelere kabul edilerek hayatlarının kurtarılması ve bunlardan anası ve babası olanların iyileştikten sonra velilerine teslim ve kimsesiz olanların kabili sevk bir hâle gelince, geriye menzil hastahanelerine sevkleri, emredilmiştir.
1917 Ekim’de Talas’a 200, Zecidere’ye 100 çocuk kabulü için emir verilmiş, bilahare diğer hastahaneler de çocuk kabul etmişlerdir. 3. Ordu, 9 ay içinde 16. 416 çocuk toplamış, giydirmiş, iaşe etmiş, hasta olanlarına bakmış, bunların 1. 527’si ölmüş ve 1918 Nisan sonunda Ordu sağlık müesseselerinde 5. 403 çocuk kalmıştır. (113)
21 Ağustos 1918
Başka mahallere tehcir edilen Ermenilerin, memleketlerine dönmelerine Hükûmetçe karar verildiği hakkındaki haberlerin, taşrada bulunan Ermeniler arasında büyük sevinç ve memnuniyet yaratması, bununla ilgili olarak Ermeni gazetelerine peyderpey bir çok mektuplar geldiği. Sabah
23 Ağustos 1918
Osmanischer Lloyd’un, Rum ve Ermeni muhacirlerin avdetine karar veren Hükûmetin, Meclis-i Mebusan’dan 2.000.000 lira tahsisat talep edeceğini yazması. Sabah
25 Ağustos 1918
İstanbul’a gelen Ermeni heyetinin, Harbiye Nazırı Enver Paşa’yı ziyaret ederek, istirdad edilen vilâyât ahalisinden olup, Kars ve Gümrü havalisinden başka yerlerde bulunan Ermenilerin de memleketlerine dönmelerine izin verilmesini istemeleri, Enver Paşa’nın da zaten bu maksatla lazım gelenlere talimat verildiğini, askeri açıdan hiçbir mahzuru olmayan yerlerde ikamet etmeleri için peyderpey memleketlerine döneceklerini beyan etmesi. Sabah
1 Ağustos 1919
“Ermenistan Meselesi”, “Amerika Heyeti Dün Ermeni ve Rumları da Dinledi”; “Ermenilerden ne sorular”, “Miralay Haskel” başlıklı yazılar. İkdam
M.S. 7 AĞUSTOS 1919 - DOĞU ANADOLU VILÂYETLERININ ERZURUM KONGRESI BEYANNAMESI
[BELGE NO:57]
Erzurum
7 Ağustos 1919
Doğu Anadolu Müdafaa-î Hukuk Cemiyeti
3 ncü Ordu Müfettişlik Makamına
Doğu Anadolu Vilâyetlerinin Erzurum Kongresi Beyannamesidir.
Mondoros Mütarekesi’nin imzalanmasından sonraki günlerde gittikçe artan anlaşmayı bozucu hareketler ve İzmir, Antalya, Adana bölgeleri gibi memleketimizin en önemli parçalarının işgali ve Aydın ilinde yapılan dayanılmaz Yunan kötülükleri ve Ermenilerin Kafkasya’da sınırlarımıza kadar dayanan öldürme ve İslâmı yok etmek siyasetiyle istilâ hazırlıkları ve Karadeniz kıyılarında Pontus devleti hayalini gerçekleştirme amacıyla hazırlıklar yapılması ve sadece bu amaçla Rusya kıyılarından akın akın göçmen adı altında yabancı Rumların, bu arada silâhlı eşkıya çetelerinin getirilmesi karşısında, kutsal vatanın parçalanma ve yok olma tehlikesini gören milletimiz, millî iradeye dayanmayan hiçbir hükûmetin bu acılar ve kötülüklere çare olamayacağına korkunç örnekleriyle kanaat getirmiş ve birçok etkiler altında daha acıklı ve dayanılmaz kararlara boyun eğeceğinden kuşkuya düşmüş bulunmaktadır.. Bundan dolayı, kendini son derece yakın ve haince tehlikeler karşısında gören Doğu Anadolu illerinin kutsal varlıklarını korumak amacı ile millî vicdandan doğmuş derneklerin katılmasıyla yapılan Erzurum Kongresi 1919 yılının 7 Ağustos’unda çalışmalarına son vererek Allah’ın inayetiyle aşağıdaki kararları aldı. (114)
M.S. 7 AĞUSTOS 1919 - ATATÜRK VE ERMENI SORUNU
(…) [ Atatürk'ün, Rum ve Ermeni emellerine engel olmak için başlattığı mücadelenin ilk hazırlık toplantısı Erzurum'da yapılacaktır. 23 Temmuz 1919'da başlayan Erzurum Kongresi 7 Ağustos 1919'da tamamlanmış ve aldığı on maddelik kararın üçüncü maddesinde şu ifadeye yer verilmiştir:
“Her türlü işgal ve müdahale, Rumluk, Ermenilik teşkili gayesine yönelik telakki edileceğinden, hep birlikte müdafaa ve mukavemet esası kabul edilmiştir. Siyasi hÂkimiyeti ve içtimai dengeyi surette Hristiyan unsurlara yeni bir takım imtiyazlar verilmesi kabul edilmeyecektir.” (115)
M.S. 8 AĞUSTOS 1919 - "MILLI TEŞKILATIN ALTINDA UYANMADAN ADEME GIDECEKSINIZ"
[7 Ağustos'ta Erzurum'daki İngilizler hududun öte tarafına gittiler. Artık mümessil kalmadı. Bugün iki Amerikalı Erzurum'a geldi. Diyarbakır-Van-Beyazıt tarikiyle gelmişler. Yarın Erzincan üzerinden Trabzon'a gidecekler. Gördükleri vasi bir İslam diyarı, şâyân-ı hayret bir asayiş, memlekete sahip bir milli kuvvet. Ne aradıklarını doğru söyleyemiyorlar. Her gelen Amerikalı muavenetten bahseder; fakat her seyahat siyasidir. Ermeni ararlar bir, bu millet mandaya gelir mi iki! Emsalleri misillü bunlara da Kolordu gazinosunda ziyafet verdim. Milli ve askeri varlığı göre göre çıkıp gittiler.
Bugün Beyazıt mıntıkasında Balık gölü şimal-i garbîsindeki Celali aşireti Abbas köydeki Ermenilere baskın yaparak bir makinalı tüfek ile sekiz yük, cephane almış. Erzurum Kongresinin muvaffakiyetle hitamı dolayısıyla her tarafa sürûr ve samimiyet merkezden muhite dalgalanarak ittisa ederken İstanbul hükûmetinin marifetleri insana ne iğrenç geliyor.
Mesela 7 Ağustos 1335 tarihli ajansta: Padişahın Londra'da münteşir Morning Post gazetesi İstanbul muhabirini kabul ile mülakatı var. Hülasası " (İzmir işgaline teessürle) Pederim İngiliz müttefikiydi, ben de İngiliz siyasetinin muhibiyim. İnsaniyet ve adalet hisleriyle mütehalli İngilizlerin muavenet edeceğini ümit ederim. Ahalinin babası sıfatıyla ben de müteessirim." Ajansta müteakiben gülmek için şu satırlar geliyor: " Dâhiliye Nezareti, Teşkilat-ı Milliye vesair bu kabil harekâta nihayet verilmesi ve buna riayet etmeyenlerin derdestleri için ikinci defa vilâyâta tebligatta bulunmuştur."
Padişahın bir gazete muhbiriyle mülakatı ve garip ifadeleri İngilizlerce mürettep olduğu aşikârdır. İtilaf hükûmetleri bir zümre halinde şurayı burayı ve bilhassa İstanbul'u işgal etmişken bu beyanat açıkça İngiliz mandasını kabul ettiğini padişaha söyletiyor.(116)
İ.S. 13 AĞUSTOS 1919 - MUSTAFA KEMAL PAŞA'YA MAHSUSTUR: DERSAADET'TEKI FIRAK-I MUHTELIFENIN BI'L-ITTIHAD AMERIKA HEYETINE VERILMEK ÜZERE İTTIHAZ ETTIKLERI MUKARRERAT BER VECH-I ZIR MARUZDUR
[Karahisar-ı Sahib 13.8.1335
K. 15 Kumandanlığına
Mustafa Kemal Paşa'ya mahsustur: Dersaadet'teki fırak-ı muhtelifenin bi'l-ittihad Amerika Heyetine verilmek üzere ittihaz ettikleri mukarrerat ber vech-i zir maruzdur.
1- Ermenistan için Türkiye'nin Şark hududu üzerinde Ermenilerin işine yarayacak bir arazi parçası terk etmekle Vilâyât-ı Şarkiye'nin Türkleri ve orada iş başında bulunan büyükleri atide refahını ve serbest inkişafını düşünerek razı olabilecekleri fikrinde oldukları, yalnız bu fikirlerini oradaki Kürtlerle teşrik-i mesâi eylemiş olmak ve Kürtlerin de Ermenilere terki arazi fikrine katiyen mütemayil olmamak dolayısıyla izhara tarafdâr olmadıklarını ve hatta izhâr etseler bile orada Türk ekseriyetinin şerâit-i âtiye kendilerine –temin edilmedikçe- bu fikirde Kürtlerden ayrılmayacağını zannettiklerini, Şöyle ki: Evvelen, Türk ve Kürt ekseriyeti ve aralarındaki ekalliyet-i sâirenin meskûn olduğu arazinin tamamiyeti, sâniyen Türk istiklâl-i tâmmı temîn edilmek ve fiilen teyid olunması, râbian, Türkiye'nin asri tekamülata mazhar olabilmesi için serbestçe inkişafına mani olan kuyûdun ref'iyle Wilson prensiplerinde vaat edildiği vechile istiklâl ve hukukundan en emin bir tarzda istifadesine imkân bahşolunması, hâmisen, bu hususatta ve Türklerin tesrî-i terakkiyâtında Amerika'nın bize müzâheretini ve Cemiyet-i Akvâm'a karşı taahhüt etmesi..
2- Tahliye edilecek araziden çıkarılacak olan Türk ve Kürtlerin yeni nakledileceği arazide derhal iskânı ve derhal arazilerinden istifâdelerini temin için Amerika'nın muâvenet etmesi.
3- O civârda ve bi'l-hassa Erzincan ve Sivas arasında mütekâsif Ermenilerin de yeni Ermenistan hudûdu dâhiline nakillerinin temini;
4- Ermenistan nâm ve hesâbına olarak vâki olmasını muhtemel gördüğümüz terk-i arazi keyfiyeti, müstakil bir Ermenistan nâmına değil, ancak büyük ve medenî bir devletin mandası altında inkişâf edecek asrî bir devlet nâmına olacaktır. Çünkü Bugünkü Ermenistan'a arazi terk etmek Türkiye'nin başına ikinci bir Makedonya yapmak demek olduğu gibi Kafkasya için de bir âmil teşkil etmek demektir.
5- Bütün bunlar kâbil-i münakaşa bir “teklif” mâhiyetindedir. Bunların kat'î mahiyet iktisâb etmesi ancak memleketteki heyetlerle temas etmek mümkün olursa oraya Amerika Heyetinden bir zatın i'zâmı elzemdir.
6- Ve en nihayet meselenin şekl-i kanuni ve meşrûa ircâ'ı için Meclis-i Millî-i Osmanî'ye tevdîi tabiidir. (75-76)
K.O. 12 Kumandanı
Selâhattin
(Nutuk, 90-91)
Şifre
Erzurum
Zâta mahsûsdur
21-8-[1]335
K 12 Kumandanlığına
K 20 Kumandanlığına
(Yalnız K 12) C: 13-8-[1]335 Şifre.
Der-sa’adet’teki fırak-ı muhtelifenin Amerikan hey’etine verilmek üzere ittihâz eyledikleri mukarerât burada Hey’et-i Temsîliyemizce son derece şâyân-ı te’essür ve te’essüf görüldü. Çünkü birinci maddede Ermenistan’a Vilâyât-ı Şarkiye’den arâzi terki mevzu’bahs olmaktadır. Halbu ki ekseriyet-i kahire Türk ve Kürt olan bu vilâyetlerden bir karış toprağın bile Ermeniler hesâbına kaydının bugün için bî’l-amel mümkün olmayacağı şöyle dursun, unsurlar arasındaki münâferet ve hiss-î intikamın dehşet ve şiddeti Osmanlı Ermenilerinin avdetleri hâlinde bile vilâyetler dâhilinde mütekâsif olarak iskânlarını tehlikeli göstermektedir.
Binâen aleyh erbâb-ı cerâimden olmayan Osmanlı Ermenilerine yapılacak a’zamî müsa’âde, şerâit-i âdile ve müstesâviye dâiresinde vatanlarına avdete rızadan başka bir şey olmayacaktır. Üçüncü maddede Erzincan ve Sivas arasında mütekâsif bir Ermenilik tahayyülü ilimsizlik ve vukûfsuzlukdan başka bir şey değildir. Harpten evvel bile buraların sekenesi kısm-ı a’zamı Türk ve kısm-ı kalili Zaza denilen Kürtlerden ve pek az da Ermeni’den ibâret idi. Bugün ise mevcudiyetinden bahs edilecek miktarda Ermeni yoktur. Binâen aleyh bu gibi cemiyetler selâhiyetlerini takdir eylemeli ve bir iş yapmak isterlerse hiç olmazsa Harbiye ve Hâriciye nezâretlerinin sulh hazırlıkları meyânında yaptıkları resmî istatistik ve grafiklere olsun mürâcaat zahmetinden kaçınmamalıdır.
İşbu telgrafın aynen İstanbul’a gönderilmesini ricâ ederiz.
Mustafa Kemal (117)
M.S. 20 AĞUSTOS 1919 - ANKARA TELGRAF BAŞMÜDÜRÜNÜN İSLÂMIYET’I KABUL EDEN BIR ERMENI OLDUĞU
[BELGE NO: 61
Erzurum
20 Ağustos 1919
Ankara’da 20 nci Kolordu Komutanı
Ali Fuat Paşaya
Telgrafhanelerin askerî işgal altına alınarak vatanî ve askerî görevlerin iyi bir şekilde yapılması takdire değerdir. 15 nci Kolordu bölgesinde aynı tedbirler bir süre önce alınmış olduğundan kesintiye uğratılmamıştı.
Sadrazamlığa ve bakanlığa yazdığım açık cevapları kolordulara da yayınlamıştım. Hangi tarihte alındı? Diyarbakır’daki kolordularca da bakanlığın emri reddedilmiştir. Size yakın diğer kolordular ne yapmışsalar bildirilmesini rica ederim.
Ankara telgraf başmüdürünün İslâmiyet’i kabul eden bir Ermeni olduğu ve size yazdığım şifreli telgrafları Sivas’a red ile kabul etmemiştir. 15 nci Kolordu Komutanı Kâzım Karabeki (118)
M.S. 21 AĞUSTOS 1919 - ŞARK VILAYETLERINDE ERMENILERE BIR KARIŞ DAHI TOPRAK VERILEMEYECEĞI
[Şifre Erzurum
Zâta Mahsûsdur
21-8-[1]335 - 339
K 12. Kumandanlığına, K 20. Kumandanlığına
C: 13.8.1335 şifreye: Dersaadet'teki fırak-ı muhtelifenin Amerika Heyetine verilmek üzere ittihaz ettikleri mukarrerat gerek burada ve gerek "Heyet-i Temsiliyemizce" son derece şâyân-ı te'essür ve te'essüf görüldü. Çünkü birinci maddede Ermenistan'a vilâyât-ı şarkîyyeden arazî terki mevzubahis olmaktadır.
Hâlbuki ekseriyet-i kahire Türk ve Kürt olan bu vilâyetlerden bir karış toprağının bile Ermeniler hesâbına kaydının bu gün için bi'l-amel mümkün olamayacağı şöyle dursun, unsurlar arasında ki münaferet ve hiss-i intikamın dehşet ve şiddeti Osmanlı Ermenilerinin avdetleri hâlinde bile vilâyetler dâhilinde mütekâsif olarak iskânlarını tehlikeli göstermektedir. Binâen aleyh erbâb-ı ceraimden olmayan Osmanlı Ermenilerine yapılacak a'zamî müsa'âde şerâit-i âdile ve mütesâviye dairesinde vatanlarına avdete rızâdan başka bir şey olamayacaktır.
Üçüncü maddede Erzincan ve Sivas arasında mütekâsif bir Ermenilik tahayyülü ilimsizlik ve vukûfsuzlukdan başka bir şey değildir. Harpten evvel bile buraların sekenesi kısm-i a'zamı Türk ve bir kısm-ı kalîlî Zaza denilen Kürtlerden ve pek az da Ermeni'den ibâret idi. Bugün ise mevcûdiyetinden bahsedilecek miktarda Ermeni yoktur. Binâen aleyh bu gibi cem'iyetler salâhiyetlerini takdir eylemeli ve bir iş yapmak isterlerse hiç olmazsa Harbiye'ye Hâriciye Nezâretlerinin sulh hazırlıkları meyânında yaptıkları resmî istatistik ve grafiklere olsun müracaat zahmetinden kaçmamalıdır. İşbu telgrafın aynen İstanbul'a gönderilmesini rica ederiz. (75-76) Mustafa Kemal] (119)
M.S. 29 AĞUSTOS 1919 - İSVIÇRELI MADMAVEZEL EŞTOKI ILE SUŞEHRI AHALISINDEN KIRKOR BOGOSYAN'DAN OLUŞAN İSVIÇRE MISYON HEYETININ MAKSATLARININ SIVAS'TAKI MÜESSESEYI ELLI-ALTMIŞ KADAR ERMENI ÇOCUKLA BIRLIKTE ERZINCAN'A TAŞIMAK OLDUĞU
[BABIALİ
Dâhiliye Nezareti
Kalem-i Mahsus
7634
Sivas Vilayeti'ne
Mektep açmak üzere Erzincan'a gittikleri taraf-ı vâlâlarından bildirilmiş İsviçre misyon heyetinin İsviçreli Madmavezel Eştoki ile Suşehri ahalisinden Kirkor Bogosyan'dan mürekkep olduğu ve maksatlarının Sivas'taki müesseseyi elli altmış kadar Ermeni etfaliyle beraber Erzincan'a nakil eylemekten ibaret bulunduğu anlaşıldığı ve ellerinde bir vesika olmamasına binaen bu babdaki müracaatlarına resmen cevap verilemeyeceği bildirilmekle beraber istila senelerinde bir çok Ermeni mezalimine giriftar olan bu muhitte böyle bir müessese küşat edip hariçten Ermeni çocukları celp ve iskan etmeye ahalinin efkâr ve ihtisasatı müsaid olmadığı ifade eylediği ve kendileri bir gece yattıktan ve ertesi günü Ermeni Mahallesi'ni dolaştıktan sonra Sivas'a avdet eyledikleri Erzincan Mutasarrıflığı'ndan bildirilmiş ve verilen bu cevap muvafık görülerek Hariciye Nezareti'ne de işʻar-ı keyfiyet edilmiştir. Fî 29 Ağustos 1335
Nazır (120)
(113) Prof. Dr. Hikmet Özdemir, Salgın Hastalıklardan Ölümler, 1914–1918, s, 299–300–301
(114) http://www.ata.tsk.tr Genelkurmay Atase Arşivi - 24, 105, 105-1
(115) Prof. Dr. Mehmet Saray, Atatürk’ün Konuşma ve Yazışmalarında Ermeni Sorunu, s, 19-20-
(116) Kâzım Karabekir, İstiklâl Harbimiz, I. Cilt, s, 117–118
(117) Nutuk, Gazi Mustafa Kemal Tarafından, Ankara 1927, Tıpkıbasım-Çevrimyazı s, 76, İstanbul 2011
(118) http://www.ata.tsk.tr Genelkurmay Atase Arşivi - 346, 164, 164-1
(119) Nutuk, 91-92
(120) [BOA. DH. ŞFR. 102/320]
Kenan Mutlu Gürses